Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
hracat ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Vatani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurtsal
- Tekvin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşturma, Var Etme, Yaratma
- İhtiyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karı, Koca, Moruk, Pir, Seçme, Yaşlı, Kocamış, Erkinlik, Özerklik
- Sası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kokuşmuş, Mütefessih
- Tamamen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büsbütün, Tümüyle, Komple, Temelli, Top
- Göveri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sebze
- Yeteneksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıf
- Seciye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evsaf, Huy, Karakter, Yaradılış, Özyapı, Ira
- Dülger kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Marangoz
- Segmantasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesimleme
- Mükerrer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekrarlanmış, Yinelenmiş, Yinel, Tekrarlı
- Pedagog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitimci, Eğitimbilimci
- Hulasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özet, Kısaca, Kısacası, Fezleke, Sözün Kısası
- Devirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşürmek, Yıkmak, İçmek, Yuvarlamak
- Rölatif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıntı, Bağıl
- Okside Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paslanmak
- İvedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk, Acele, Tacilî, Acil, Müstacel
- Koltuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destek, Makam, Sandalye
- Günlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarihli
- Sütbeyaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Apak, Bembeyaz
- Ölümlülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fena
- Yüküm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zor, Mecburiyet, Mükellefiyet
- Hibe Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak
- Girişken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atak, Müteşebbis, Girgin
- Halt Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabahat Etmek, Sefihlemek
- Neva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Ahenk, Nağme, Ses
- Geciktirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tehir
- Vuru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuruş
- Yerme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hiciv, Kınama, Gıybet
- Riayetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaba
- Suiniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü Niyet, Kötü Yasan
- Konsept kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Görüş, Kavram, Tarz
- Mücehhez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donanımlı
- Uyumlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahenkli, Ritmik
- Sadaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başbakanlık
- Geçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arasından Çıkmak, Akmak, Etkilemek, Tesir Etmek, Atlamak, Aşmak, Bırakmak, Bitmek, Buyurmak, Girmek, Gitmek, Harcamak, İşlemek, Kalmak, Kapmak, Olmak, Oturmak, Sirayet Etmek, Sönmek, Tükenmek, Vazgeçmek, Yaşamak, Yermek, Yürümek
- Kutur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çap; Köşegen
- Çarık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çene
- Karakorku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Blöf
- Bilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vukuf
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü