Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Amir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyuran, Buyurucu, Üst, Baş
- Yabanıllık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahşet
- Tembih Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek, Uyarmak
- Hırpani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derbeder, Perişan, Süfli
- Sızanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivilce
- Hürmetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüce, Muhterem, Sayın
- Sabotaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baltalama
- Temkinlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakar
- Memba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Pınar
- Tablo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keste, Levha, Manzara, Resim, Genel Görünüm, Görü, Çizelge, Cetvel
- Mukayeseli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmalı
- İstinat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesnet, Dayanma, Yaslanma
- Teşkil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşturma, Oluşum
- Zir Zibil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çer Çöp
- Zorbalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahakküm
- Büyücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sihirbaz
- Amal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlemler
- Omuzdaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Hempa
- Kapı Zengi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tokmak
- Dayanıklı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak
- Yol Ayrıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatal
- Merhale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Basamak, Derece, Konak, Menzil, Safha, Evre
- Sayrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta
- Terörist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılgıcı
- İnfial kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gücenme
- Şereflendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onurlandırmak
- Sürüklenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapılmak
- Naşir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayan
- Arna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanal
- Affedilmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muaf
- Temaşacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyirci
- Esbabımucibe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerekçe
- Teşkil Edilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşkilatlanmak
- İştirakçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katılımcı, İşçi
- Pinyal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meç
- Yergin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çirkin, Mezmum
- Küçücük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufacık
- Çuğullamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gammazlamak
- Yıldırımlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paratoner
- Savan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü, Geçici, Devamsız, Muvakkat, Değersiz
- Sükûn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk, Sükûnet, Dinme, Dinginlik, Devinimsizlik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü