Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Anbean kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Her An, Dakika Dakika, Ara Sıra, Giderek
- Serhat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınır Boyu, Hudut, Sınır
- Keyif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afiyet, Esrar, Hatır, Hava, Heves, Huzur, İstek, Rahat, Sağlık, Zevk, Esenlik
- Onama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasvip
- İnsicamsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutarsız
- Tembellik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rehavet
- Talihsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedbaht
- İslam Gizemcisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutasavvıf
- Çelmelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Badalak Vurmak
- Kalça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaide
- Cünun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delilik
- Direşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, Sebat Etmek, Diriktin, Can, Ruh
- Dekolte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık
- Kalas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaba, Kereste, Tir
- Morfem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapıbirim
- Götürülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gitmek
- Bağrış Çağrış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Şamata
- Kavlükarar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz, Sözleşme
- Mücbir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorlayıcı
- Sarıcık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarıasma
- Elimine Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elemek
- Hoşaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komposto, Şerbet
- Batıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temelsiz, Çürük, Boş Batır, Büğdül, Asılsız
- Cezire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ada, Aral
- Yüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Surat, Sima, Çehre, Beniz, Bet, Kap, Kopya, Satıh, Suret, Taraf, Utanma, Üzeri, Yan, Yüzey, Cüret, Ön Taraf, Görünüş, Cephe
- Muharebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaş, Cenk, Harp, Çatışma, Vuruşma
- Veda Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vedalaşmak
- Sınıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derslik, Dershane, Grup, Bölüm, Küme, Klas
- Salt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Sırf, Yalnız, Arı, Mutlak, Yalnızca, Saltık
- Meyil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğim, Akıntı, Özlem, Eğilim, Temayül, İlgi, Eğiklik, Sevme, İstek
- Ferişte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melek
- Varsayım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faraziye, Hipotez
- Yılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıkmak, Korkmak, Usanmak, Ürkmek
- İnhitat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökme
- Güzeşt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Iskonto, Taviz
- Lakırtıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze, Konuşkan
- Oligarşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takımerki
- Dürme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lahana
- Çakırdoğan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çakır, Toğrul
- Dokumacılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekstil
- Devrimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnkılapçı, İhtilalci
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü