Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Anbean kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Her An, Dakika Dakika, Ara Sıra, Giderek
- Korku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Endişe, Tehlike, Vahşet, Kaygı, Muhatara
- Espas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralık
- Netice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonuç
- Kösele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gön
- Sorun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dava, Dert, İş, Mesele, Problem, Sıkıntı, Durum
- Ön Gün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arife
- Uçurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koparmak, Savurmak
- Bezeklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslemek
- Taammüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılma, Genelleşme
- Yaldız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zer, Zerli
- Tahkim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berkitme, Pekiştirme, Sağlamlaştırma
- İmitasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taklit
- Sızı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Istırap
- Külünk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapa, Kazma
- Asa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değnek, Baston, Sopa
- Basılış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskı
- Müşavere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstişare
- Kuduruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saldırgan
- Çingülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamelya
- Fevri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın, Hırslı, Tepinçli
- Öndelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avans, Peşin
- Meal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlam, Kavram, Mefhum, Netice, Sonuç, Diyem, Yorum
- Sarsıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deprem, Titreme, Travma, Titreyiş
- Tutuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekingen, Durgun, Kapalı, Kesik, Sıkılgan, Tutuklu, Utangaç
- Emniyet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvenmek
- Gerek Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerekmek, İstemek
- İmanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnançlı, Mümin
- Teadi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağılık
- Elvermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetmek, Uymak, Uygun Görmek, Kifayet Etmek
- Olu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuku, Sayruret
- Enstantane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesit
- Kaldıraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manivela
- Cenup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güney
- Dikici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiftçi
- Şerh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrdeleme, İnceleme, Açma, Ayırma, Yorum, Açımlama, Yorumlama
- İşve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilve, Eda, Naz, Kırıtma
- Neşvünema kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişme
- Pısırık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutuk, Utangaç, Çekingen, Uyuşuk, Cesaretsiz, Beceriksiz
- Araştırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meraklı, Mütecessis
- Tekevli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Monogam
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü