Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
elmelemek ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Kıygı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haksızlık, Zulüm
- Mahfazalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahfuz
- Maslahatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Danışman
- Haricî İşler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış İşleri, Hariciye
- Damarlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Huysuz
- Hit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözde
- Kartpostal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kart
- Zikredilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezkûr
- Selemci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tefeci
- Projektör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıldak
- Tunç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bronz
- Hicran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrılık, Ayrılma, Ayrılık Acısı
- Kambur Zambur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kambur
- Geçkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş
- Devamsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreksizlik
- Müsteşar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakan Yardımcısı, Yönetken
- Fan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pervane, Vantilatör, Yelletke
- Hande kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülme, Gülüş
- İstinat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak
- Aç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksul, Fakir, Parasız, Haris, Hevesli, Dilenci, Karnıboş, Kâsıp, Muhtaç, Sefil, Yalanaç, Yurtsuz
- İttihaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutma
- Uşaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahim
- Aheste Aheste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş Yavaş
- Buhar Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybolmak, Yok Olmak
- Gündeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güncel
- Fiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mim, Çengel, Makbuz
- Kafes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hapishane
- Arıza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Aksaklık, Aksama, Çaparız, Engebe, Kusur
- Tanış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşina, Bildik, Tanıdık
- Boylam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meridyen, Tul, Uzunluk Dairesi
- Kırpıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinti
- Sıfır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Yeni
- İhtiyar Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlanmak
- Yankı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akis, Aksiseda, Eko
- Makbere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanduka
- Yandaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitişik
- Muhteva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç, İçerik, Mazmun, Kapsam, Öz
- Umum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahali, Bütün, Halk, Herkes, Kamu, Tüm, Hep
- Ademiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yokluk
- Kaygılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meraklı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü