Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Anemon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manisa Lalesi, Dağ Lalesi
- Maskaraya Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek
- Gözenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pencere, Mesame, Ajur
- Öğrenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talebe, Okuvcu, Şakirt, Öğrenici
- Köşesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tunsuz
- Meşruhat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamalar
- Prim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mükâfat, Kesenek, Ödül
- Başlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalın, Serlevha
- Çedik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakkabı, Terlik
- Kolera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veba
- Kademli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğurlu
- Dürüst kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ak, Doğru, Usturuplu, Hatasız, Yanlışsız, Özü Sözü Bir
- Güre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekingen, Dinç, Korkak, Kuvvetli, Ürkek, Erke, Enerji, Yabani
- Mürettiplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizmenlik
- Küşayiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklık
- Bedaheten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın, İrticalen
- Mucur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kömür Kırığı
- Dalkavuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkiyüzlü, Yaltakçı, Yardakçı, Şaklaban, Yağcı, Yaltak
- Fevkaladelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olağanüstülük
- Hâkim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskın, Egemen, İdare Eden, Söz Geçiren
- Engelli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakat
- Keyfi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keyfince, Özbaşına
- Husumet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasımlık, Adavet, Düşmanlık
- Yola Gitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşmak
- Varsıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zengin, Varlıklı
- Yaşlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyümek, Eskimek, İhtiyarlamak, Kocamak
- Damga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşaret, Kaşe, Mühür, Nitelik, Nişan, Belirti, İz
- Vicdan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçsel Güç, Bulunç
- Bölen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maksumunaleyh
- Düşünmeksizin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedaheten
- Artırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müzayede, Teras
- Oylaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müzakere
- Sergiye Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sergilemek
- Dikkatsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savruk, Dalgın, Özensiz, İhmalkâr
- Övünç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fahir, İftihar, Kıvanç, Mübahat
- Bölüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büro, Çağ, Devir, Fasıl, Göz, Kesim, Kısım, Kol, Kürsü, Departman, Seksiyon
- Kesinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katiyet
- Gır Gır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komik, Matrak
- Moskof kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Zalim
- Utku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zafer, Yengi
- Aşikâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Apaçık, Sarih, Açık, Belli, Meydanda, Besbelli Olan, Ortada Olan, Gizli Olmayan, Mahsus
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü