Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Eletirmeci ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Arzıtilek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utarit, Merkür
- Yürütüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnfaz
- Mânia kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel
- Cidal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğraşma, Savaşma, Cenk, Çekişme, Ağız Kavgası
- Füsun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyü
- Tariz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak
- Memlûk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köle
- Binaen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanarak
- Hüzünlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün, Üzücü, Üzüntülü, Hazin
- Düşüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşük
- İstikrah Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğrenmek, Tiksinmek
- Dercetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Toplamak
- Meşveret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Danışım
- Ataletli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mıymıntı
- Dil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar, Gönül, Lisan, Yürek
- Boş Yere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşuna
- Limited kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınırlı
- Pansiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barınak
- Matbaacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basımcı
- Pinpon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlı
- Ulay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devam
- Kararsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tereddüt
- Marşandiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yük Katarı
- Kavga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövüş, Cenk, Hengâme, Hırgür, Hırıltı, Savaş, Çaba, Mücadele
- Çilenti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serpinti
- Mükedder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kederli, Üzgün
- Kuzudişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süt Dişi, Peynir Dişi
- Pantolon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şalvar
- Teskin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatıştırma, Dindirme
- İnanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mümin
- İlgiyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Candan
- Gürültü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hengâme, Patırtı, Şamata
- Demek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyurmak, Düşünmek, Erişmek, Saymak, Ummak, Yeltenmek, Ses Çıkarmak, Söylemek, Söz Söylemek, Şu Halde, Öyleyse
- Sanık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zanlı, Günahkâr, Taksirkâr, Maznun
- Hazırlop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emeksiz
- Yükselme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terakki, Terfi
- Mükellef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Ağır, Özenli; Yükümlü
- Lektör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okutman
- Revolver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Altıpatlar
- Briz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meltem
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü