Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Eletirmeci ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Güldürü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komedi, Fars, Mizah
- Cefengiyat Söylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırvalamak
- Sözleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma, Kontrat, Mukavele, Akit, Bağıt
- Sancımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Burulmak, Tutmak
- Keçiyolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patika
- İncir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemiş
- Feci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıklı, Facialı, Musibetli, Trajik, Yürek Er Acısı
- Soy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Cins, Çeşit, Damar, Ev, Evlat, Irk, Kan, Köken, Ocak, Sülale, Tür, İrs
- Güdüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevk, İdare
- Dinlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstirahat Etmek, Önemsenmek, Sözü Geçer Olmak, Dincelmek
- Ürperti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esme, Titreme
- Kâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fayda, İş, Kazanç, Menfaat, Meyve, Ticaret, Yarar
- Hariflemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bunamak
- İcmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterge, Özet
- Dolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komple, Meşgul, Yoğun
- İmaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayır Evi
- Sahabet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayırmak, Korumak
- Empresyonist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlenimci
- Tenkis Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azaltmak
- Balkon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezinti, Hayat
- Labirent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolangaç
- Debdebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkem, Şatafat, Tumturak, Gösteriş, İhtişam
- Çarpık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğri, Eğri Büğrü, Kötü
- Üzgün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteessir, Kederli, Karamsar, Hüzünlü, Umutsuz Ümitsiz, Bitkin, Kırık, Mahzun, Meyus, Üzülmüş, Neşesiz, Tasalı, Gamlı, Dermansız
- Baç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haraç
- Nev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cins, Çeşit, Tür
- Vehimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruntusuz
- Enstrüman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalgı, Araç
- Bakliye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baklagiller
- Mırın Kırın Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazlanmak
- Taarruz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saldırmak
- Uçurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koparmak, Savurmak
- Böhtan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezvirat
- Bilirkişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzman, Eksper, Ehlihibre, Ehlivukuf
- İbibik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çavuşkuşu, Hüthüt
- Kıygı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haksızlık, Zulüm
- Mevlüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğum
- Neşesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün, Durgun
- Kisve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılık
- Şarbon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karakabarcık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü