Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü

• Antiparantez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antiparantez değil, doğrusu; Antrparantez: Ayrıca, Ayraçta, Söz Arasında, Sırası Gelmişken, Söz Açılmışken, Akla Gelmişken, Konuyla İlgisi Olmaksızın
• Azma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melez
• Lezzet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tat, Tadım, Haz, Tat, Zevk
• Çekim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cazibe, Cezbetme, Tasriflenme
• Ricat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerileme, Çekilme, Geri Kaçma
• Yavuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sert, Yaman, Çetin, Fena, Güçlü, Gürbüz, Güzel, İyi, Kötü, Pek Sert, Kıyak
• Düşüncesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasasız, Kaygısız, Fikirsiz
• Sabah Erkenden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seher Tezden
• Yarışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rekabet Etmek
• Arbede kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patırtı, Kavga, Dalaş, Çatışma
• Kalender kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçakgönüllü, Ehlidil, Rint
• Mesafelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralık
• Muhabbet Tellalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pezevenk
• Pansiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barınak
• Gümbedek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birdenbire
• Gözlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aynek
• Büyüklenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibirlenmek, Gururlanmak, Böbürlenmek, Övünmek, Kabarmak, Lokalanmak, Tekebbürlenmek, Şişmek
• Oyalama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşgal
• Muvasalat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulaşmak, Varmak
• Demin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayak, Biraz Önce, Şimdi, Şimdikinden Az Önce
• Karıştırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozguncu, Mikser, Müfsit
• Salname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıllık
• Uyanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek, Depreşmek
• Delege kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Murahhas, Elçi, Nümayende
• Ses Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oy Vermek, Rey Vermek
• Çekmece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz, Sıyırma
• Sergilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşhir Etmek, Nümayiş Ettirmek, Sergiye Koymak
• Cazip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekici
• Kaşmer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maskara, Soytarı
• Ekolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankılı
• Öncül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılavuz, Öncü
• Jeneratör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üreteç
• Sallamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarsmak, Savsaklamak, Savurmak, Yellemek, Hareket Ettirmek, Baştan Savmak
• Alışveriş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişki, İş, Muamele, Münasebet, Pazar
• Hars kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekin, Kültür, Tarla Sürme
• İcar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kira
• Rota kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikamet, Gidiş Yönü
• Pimpiriklenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkulanmak
• İncelemeden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezbere
• Yatkınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beceri, Meleke
• Faraziye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varsayım, Hipotez

Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü