Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Arsenik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıçanotu, Zırnık
- Engellemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelmek, Hapsetmek, Karışmak, Kösteklemek
- Acımasızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zulüm
- Hayın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hain
- Çırakma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şamdan
- Anlamlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manalı, İmalı, Manidar, Mantıklı
- Larva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtçuk
- Tabiilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğallık
- Dekoratör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç Mimar
- Paleografi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiyazıbilim
- Başkonsolos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçi
- Burnu Havada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibirli
- Efelek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Labada
- Teşvik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak
- Kıraat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okumak
- Faz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evre, Safha
- Done kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veri
- Cüsseli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri Yarı, İri Yapılı, İri Gövdeli
- Yeni Baştan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeniden
- Normal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olağan, Uygun, Doğal, Düzgülü
- Oluşturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşkil Etmek, Kurmak
- İrkilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarsılmak, Ürkmek
- Üğrüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutasyon
- Kayın Valide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynana
- Müselles kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üçgen
- Cılk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak
- Eğri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çap, Çarpık, Muavveç; Eğmel, Mukavves; Eğik, Mail; Doğru Olmayan, Münhani; Eğmeçli, Mukavves
- Ertelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalmak
- Vüsat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genişlik, Uzam
- Zeyil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ek, Katkı, Ulama
- Ekecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tohum
- Çepeçevre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etrafını Alarak, Yüzük Kaşı, Fırdolayı
- Karşıtlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zıddiyet, Mübayenet, Tezat, Zıtlık, Kontrast
- Pardı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öksü
- Arazi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Saha, Yer, Yeryüzü Parçası, Yerey, Toprak
- Şutlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak, Kovmak, Yollamak
- Büyüklenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibirlenmek, Gururlanmak, Böbürlenmek, Övünmek, Kabarmak, Lokalanmak, Tekebbürlenmek, Şişmek
- Mürailik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkiyüzlülük
- Hakan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kağan
- Denetim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kontrol, Teftiş
- Dertli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün, Hasta, Yanık, Yaralı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü