Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Asır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzyıl, Çağ
- Heybet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mehabet; Büyüklük, Ululuk, Azamet
- Harabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı, Ören Yeri, Örenlik, Enkaz, Kalıntı
- İçlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulanmak, Kahrolmak
- Döşeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mefruşat, Taban, Zemin
- İçindekiler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fihrist
- Yavrulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğurmak
- Ses kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Selen, Oy, Rey, Seda, Tavış, Ün, Yaygara
- Hissiselim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağduyu
- Reddeylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Reddetmek
- Anüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışkılık, Şerç
- Korteks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabuk
- Gazaplı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızgın
- Sürümü Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek
- Koltuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destek, Makam, Sandalye
- Yürütme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İcra
- Muştulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müjdelemek
- İrinlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltihaplanmak
- Mütemayil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğilimli, Meyilli
- Sâika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sebep, Yıldırım
- Kronik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreğen
- Fors kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygınlık
- Atıfet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağış, İhsan, Lütuf
- Demevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirli
- Sarahaten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıkça
- Gerdanbent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerdanlık
- Playoff kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstküme
- Cıcık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süs
- Uzunçalar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Longplay
- Kerh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tiksinme, İğrenme; İstemeyerek, Zorla
- Affedilmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muaf
- Müşahit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlemci
- Bizar Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıkmak, Usanmak
- Arter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atardamar, Trafiği Çok Yoğun Olan Yol
- Gücün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ancak, Zorla
- Elçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçi, Delege, Dünür, Görücü, Peygamber, Sefir, Yalvaç, Resul
- Kebap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanık
- Kokuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kokmak
- Savlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İddia
- Aymazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaflet, Uyku
- Çıkarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışarı Atmak, Sökmek, Koparmak, Neşretmek, Anlamak, Atmak, Boşaltmak, Bulmak, Elde Etmek, Gidermek, Giysi, Göndermek, Göstermek, Hatırlamak, Kazımak, Sağlamak, Sezmek, Soymak, Söylemek, Sunmak, Yapmak, Yayımlamak, Yollamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü