Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Koltuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destek, Makam, Sandalye
- Zammetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katmak
- Canip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yan, Yön, Taraf, Cihet
- Uydurmaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece, Sahte
- Mizaçsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahatsız
- Pespaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Aşağılık, Bayağı, Soysuz
- Meydanda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Aşikâr, Belli
- Gamze Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıtmak
- Yenilgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mağlubiyet, Bozgun, Hezimet, Yenilme
- Kamera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınalga, Alıcı, Kameraman, Almaç, Kameriye, Çardak
- Yitirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybetmek, Kaybolmak
- Tahrif Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Değiştirmek
- Sağılan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağmal
- Destek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahize, Dayak, Dayanak, Kol, Koltuk, Rahle, Takviye, Hamil
- Meditasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünüm
- İnhidam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökme
- Tenkit Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştirmek
- Ölü Salı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teneşir
- Merhametsizce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız
- Viyaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağlamak, Çığırmak
- Şişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarmak, Utanmak
- Tentene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dantelâ, Dantel
- Silahlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pusatlanmak
- Epilepsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutarık, Sara
- Sak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sap, Uyanık, Gözü Açık, Müteyakkız
- Asil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylu, Vekil Olmayan, Necabetli
- Arkadaşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dostluk, Yârenlik, Yoldaşlık, Refiklik, Tomdaşlık, Hempalık, Omuzdaşlık, Ünsiyet, Şeriklik
- Rest Çekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meydan Okumak, Son Sözü Söylemek
- Kıraathane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahve
- Yüze Gülücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkiyüzlü, Riyakâr
- Calip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celbeden, Çeken, Çekici
- Dostane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dostça
- Tahliye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşaltma, Salıverme, Serbest Bırakma
- Yötel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öksürük
- Akustik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankılanım, Yankılanış, Yankıbilim
- Ürüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasılat
- Görmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fark Etmek, Almak, Anlamak, Bakmak, Çıkmak, Değerlendirmek, Gezmek, İzlemek, Karşılaşmak, Kavramak, Rastlaşmak, Seçmek, Seyretmek, Sezmek, Vermek, Yaşamak
- Sıcaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alev, Hararet, Isı, Sühunet
- İbadetgâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tapınak
- Yağışsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurak
- Delihane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tımarhane
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü