Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Asbest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaya Lifi, Taş Pamuğu
- Murat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaç, Dilek, Erek, Gaye, İstek
- Direksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönelteç
- Dokunca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar
- Meselen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örneğin, Söz Gelimi
- Taşınır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Menkul
- Mezür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçü
- Teftih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açma
- Sıkıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkı
- Güldürü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komedi, Fars, Mizah
- Kabiliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirayet, Kapasite, Yetenek, Beceri, Vasıf, Yetiklik
- Evhamlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruntulanmak
- Mahsuben kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesabına
- Hasretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vermek
- Tecennün Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıldırmak, Delirmek
- Donanımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuvvetli
- Muvakkati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti, Geçici, Muvakkat, Muvakkaten
- Şikeste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınık, Kederli, Kırgın, Kırık
- Gürültü Patırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Kavga
- İstirahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinlenmek, Tatil, Rahat Etme
- İdealist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülkücü
- Rastlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görmek, Karşılaşmak, Rast Gelmek
- Karakış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zemheri
- Tağşiş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırmak
- Mıh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çivi, Mismar, Üvendire
- Nazariye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuram
- Sıvı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mayi, Likit
- Hikâye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
- Doğrultu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikamet, Yön, Cihet, Taraf
- Şergil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haşarı, Yaramaz, Baş Belası
- İşlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalışmak, Etkilemek, Geçmek, Gitmek, Nakışlamak, Yürümek
- Hukukçu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüzeci
- Vurgunculuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Spekülasyon
- Sesteş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş Sesli
- Çuğullamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gammazlamak
- Soyaçekim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtım, Veraset, İrsiyet
- Ahacık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşte
- Pusmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinmek, Saklanmak
- Tedavi Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek
- Batkınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İflas
- Parke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parke Taşı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü