Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Atalar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ecdat
- Sempatik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cana Yakın, Sevimli, Sıcak
- Gösterişsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevazu
- Kostak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabadayı, Kibar, Yakışıklı, Yiğit, Yürekli, Zarif, Çalımlı
- Ayakla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaya, Yayan
- Vecibe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödev, Boyun Borcu, Sorumluluk, Borç, Vazife
- Bayraktar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sancaktar, Alemdar
- Uyuklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalmak, Mürgülemek
- Meşhur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maruf, Tanınmış, Ünlü, Bilinen, Angın, Herkesçe Bilinen
- İktiran Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erişmek, Ulaşmak
- Mahmurlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süzülmek
- Elkızı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Gelin, Kadın
- Kâm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilek, Mutluluk, Tat, Zevk
- Mümbit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitek, Verimli
- Kılıbık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avratağız
- Mümessil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temsilci, Oruntak, Temsilci, Başkan
- Yeğen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bacı Oğlu, Kardeş Oğlu
- Etkinlik Merkezi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oditoryum
- Mahkeme Kapısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahkeme
- Ballıdarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncir
- Yankılanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksetmek, Aksiseda Vermek
- Alışamamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garipsemek
- Kaynar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Pınar
- Alengirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Yakışıklı
- Yüzey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satıh, Üst, Üzeri, Yüz
- Sakız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiklet, Ak Reçine
- Bağlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevmek, Alışmak, İlişmek, Tapmak
- Seksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Oturum
- Epilepsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutarık, Sara
- Kâhinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kehanet
- Uğursuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara, Meşum, Musibet, Şom, Düztaban
- Kuvvetlendirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takviye
- Tavsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lengimek, Yavaşlamak, Gevşemek
- Tamahkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlü, Hırslı
- Eğlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Oyalanmak, Alay Etmek, Alem Yapmak, Durmak, Gezinmek, İzlemek, Lağa Koymak, Maskaraya Koymak, Seyretmek
- Külhanbeyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başıboş, Kabadayı, Serseri, Haylaz Delikanlı, Nayta
- Maşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alet
- Mümin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanan, İnançlı, Müslüman
- Belirti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alamet, İşaret, İm, Simge, Sembol, İpucu, Belgi, Araz, Nişane, Emare, Gösterge, Koku, Nişan, Tezahür
- Eke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Kart, Yaşlı, Yetişkin, Bilgin, Akıllı, Tecrübeli
- Celalli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırçın
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü