Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hapsetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıkoymak, Engellemek, Kapamak, Sınırlamak, Tutuklamak
- Asitane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstanbul
- Yabanketeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeytansaçı
- İtap Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Paylamak
- Natüralist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğalcı
- İveğen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aceleci
- Taşırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fahiş
- İstihsal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Elde Etmek
- Yardım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muavenet, Katkı, Destek, Etki, Bağış, İane, Kömek, Himmet, Lütuf, Medet, Muzaheret
- Uyuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yola Gitmek, İmtizaç Etmek, Mutabık Kalmak
- Düzelti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme
- Katiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinlik
- Yemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aş, Yemek Yeme, Yiyecek, Taam, Ekmek, Batmak, Çizmek, Dalamak, Delmek, Harcamak, Isırmak, Kemirmek, Lokma, Mahvetmek, Oymak, Tüketmek, Aşındırmak, Bitirmek
- Giyinecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giyecek
- Ulaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksetmek, Bulmak, Çatmak, Dayamak, Dayanmak, Değmek, Elde Etmek, Erişmek, Gelmek, Girmek, Gitmek, Göndermek, İnmek, Kavuşmak, Mazhar Olmak, Tutmak, Uzanmak, Varmak, Vasıl Olmak, Yansımak, Yetişmek, Yetmek
- Yıpranmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskimek, Aşınmak, Harap Olmak
- Sömestir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarıyıl
- Tedhiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıldırma, Terör, Yıldın
- Rütbe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Derece, Mertebe, Mevki, Paye, Sıra
- Karıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Deşelemek, Deşmek, Dokunmak, Harmanlamak, İncelemek, Karmak, Katmak, Kurcalamak, Oynamak
- Akran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşıt, Taydaş, Öğür, Böğür
- Arık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ark, Su Yolu, Temiz, Güçsüz, Enez, Cılız, Sıska, Zayıf, Kuru, Çorak
- Gagayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Martı
- Sarıcık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarıasma
- Molas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumtaşı
- Mangır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Para
- Sürmedan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürmelik
- Kozgalan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsyan, Başkaldırı
- Uğru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yol; Hırsız
- Çıkışlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezun
- Halisane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Samimi
- Kutsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takdis Etmek
- Ambalajcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarıtçı
- Rahim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıyan, Merhamet Eden, Acıma; Balalık, Karın, Uşaklık, Dölyatağı
- Başı Dumanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş
- Tömsü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışbükey
- Habis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Soysuz; Tehlikeli, Kötücül, Kötü
- Tavukgötü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siğil
- İbraz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaya Koyma, Gösterme
- Püsür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalpazan, Tembel
- Cilalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlatmak, Övmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü