Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü

• Aynasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çirkin, Kötü, Ters
• Af kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlama
• Mebusluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milletvekilliği
• Geberik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölü
• Başlayış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giriş
• İçtimai Rey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamu Oyu
• Sav Söz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Slogan
• Lütfetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak, Söylemek, Vermek, İhsan Etmek, Bildirmek, İzin Vermek, Müsaade Etmek
• Ancak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalnız, Sadece, Olsa Olsa, En Çok, Daha Çok, Zar Zor, Sonunda, Nihayet, Ama, Şu Var Ki, Lakin, Fakat, Güçlükle, En Erken, Bir, Dar, Sade
• Büyükelçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sefir, Elçi, Sefiri Kebir
• Masnu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece, Sahte, Uydurma, Yapma
• Viyaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağlamak, Çığırmak
• Şöhretli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanınmış, Ünlü
• Yekûn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplam, Tutar
• Büyük Ana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük Anne
• Bindirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eklemek, Katmak
• Razı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rıza Göstermek, Onamak, Uygun Bulmak, Yatmak
• El Kandalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelepçe
• Sevim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevgi
• Prodüktörlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapımcılık, Üreticilik
• Sesli Harf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünlü
• Anlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntikal, İrfan, Vukuf, Zeki
• Aygın Baygın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitkin, Vurgun
• Kalın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlık, Dolgun, Kesif, Yoğun
• Hareket Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranmak, Deprenmek, Oynamak, Yapmak, Yürümek
• Umu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, İstek, Umut
• Kuru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Susuz, Nemsiz, Çelimsiz, Çıplak, İskelet, Sıska, Zayıf
• Eski kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaput, Emektar, Ezelî, Külüstür, Paçavra, Sabık, Deneyimli, Tecrübesi Olan
• Elyaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lifler, Teller
• Sos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salça
• Salınım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Raks
• Çatık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Somurtkan, Asabi, Sinirli, Öfkeli
• Lenf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akkan
• Naklen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktararak, Canlı
• Kovmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Uzaklaştırmak, Atmak, Defetmek, Gözetmek, Kovalamak, Savmak, Sepetlemek, Süpürmek
• Dikit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Stalagmit
• İcabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyma, Kabul Etme, Razılık, Varma, Razı Olma
• Vurdumduymazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlayışsızlık, Aldırışsızlık
• Bahtiyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutlu, Talihli
• Yinelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekrarlamak, Tekrar Etmek
• Beter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Berbat, Daha Kötü, Çok kötü

Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü