Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kovmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Uzaklaştırmak, Atmak, Defetmek, Gözetmek, Kovalamak, Savmak, Sepetlemek, Süpürmek
- Zıplamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırlamak, Sıçramak, Hoplamak
- Düzengâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ova
- Süzgün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahmur, Güçsüz, Zayıf
- Yeğinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şiddet
- Lanetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melun
- Bröve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diploma, Şehadetname
- Takdiriilahî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazgı
- Çare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derman, Deva, İlaç, Merhem, Reçete, Tılsım, Çıkar Yol, Çözüm Yolu
- Münferit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Ayrı, Tekil, Bireysel, Yalnız, Kendi Başına
- Akse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kriz
- Bütünü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi
- Antropoit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsansı
- Yadsılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olumsuz, Menfi, Salibe
- Usûli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöntemsel
- Pahal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Aksi, Hantal, Ters
- Müsavat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşitlik, Beraberlik
- Irganmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sallanmak
- Yıkımlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahribat
- Söz Misali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz Gelişi
- Kılkapan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kehribar
- Bar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pas
- Eğreti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Geçici, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Takma, Üstünkörü, Yararsız, Uyumsuz, Yakışmamış
- Kimyasal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimyevi
- Süngüç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sere
- Satıcılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayilik
- Siperlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siper
- Yüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Surat, Sima, Çehre, Beniz, Bet, Kap, Kopya, Satıh, Suret, Taraf, Utanma, Üzeri, Yan, Yüzey, Cüret, Ön Taraf, Görünüş, Cephe
- Halk Ozanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âşık
- Öldürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Götürmek, Katletmek, Kırışmak, Temizlemek, Vurmak
- Yakıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakacak, Yanacak
- Rastlanmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksilmek
- Korkunç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü, Müthiş
- Perişan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Dağınık, Harap, Karmakarışık, Pejmürde, Perakende, Zavallı, Bozgun, Ezgin
- İnhilal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşalmak, Dağılmak
- Dizelge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Liste
- İntegral kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümlev
- Pragmatik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararsal
- Az Daha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neredeyse
- Tahtelbahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denizaltı
- Çoktan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Uzun Zamandır
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü