Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Balta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nacak
- Dinlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kulak Vermek, İşitmek, Söz Dinlemek, Uymak
- Beşer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsan, İnsanoğlu
- Eza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzme, Sıkıntı Verme, Cefa, Baskı, Zulüm
- Neden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İllet, Münasebet, Ne, Ne İçin, Niçin, Niye, Sebep
- Öncecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnisiyatif
- Istampa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damgalık, Damga, Mühür
- Erköyünleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şımarmak
- Mösyö kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bey, Bay
- Sakız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiklet, Ak Reçine
- İnkılâpçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüşümcü, Devrimci
- Hayalperest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşsever, Düşlemci
- Hoşaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komposto, Şerbet
- Taarruz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hücum, Saldırı, Saldırma, Sataşma
- Nüktedan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakacı, İnce, Nükteci
- Daim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devamlı, Sürekli, Ara Vermeden, Boyuna, Daima, Sonsuz
- Kışkırtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fitnekârlık Etmek, Körüklemek, Tahrik Etmek
- Kıraat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okuma
- Ağız Ağıza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamen
- Yakşıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakinen
- Hicviye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yergilik
- Oylum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hacim
- Meşakkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlük, Sıkıntı, Zorluk
- Yetişmemiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök
- Yazgı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kader, Alın Yazısı, Hayat, Takdir, Yazı
- Ücra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sapa, Uçra
- Tufan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tayfun, Selli Yağmur
- Cemaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Topluluk, Toplum, Ehil, Kütle
- Muvasala kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulaşım
- Yüksek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faik, Güçlü, Koca, Yüce
- Çatlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ara, Aralık, Deli
- Yan Taraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böğür
- Goygoycu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilenci
- Benimsenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturmak
- Kesinkes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinlikle
- Haysiyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onursuz, Kişiliksiz
- Keşşaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzci
- Harabati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağınık, Derbeder
- Mahpus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hapsedilmiş, Tutuklu, Hapis, Hapishane
- Pırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Eskice, Eşya
- Bakımsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Çorak, Külüstür
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü