Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bata ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Mescit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cami
- Yaratma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halk
- Kilitlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapamak, Kenetlemek, Kıfıllamak
- Terbiyevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitsel
- Kösteklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bukağılamak, Engellemek
- Bazuka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Roketatar
- Sökülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harcamak
- Rafine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıtılmış, İncelmiş, Duygulu, Hassas, İnce, Nazik, Seçkin, Saflaştırılmış
- Resmi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamusal, Ciddi, Senlibenli Olmayan, Ormel
- Saksı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Kafa
- Müreffeh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönençli, Genll, Rahat
- Curcuna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Patırtı, Şamata, Karışık Durum
- Ehil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemaat, Erbap, Eş, Sahip, Sanatkâr, Topluluk, Usta, Üstat, Uzman
- İşitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duymak
- Sasıma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tefessüh
- Baysal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahat, Duru, Asude
- Zaruri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorunlu, Mecburi, Elzem, Gerekli
- Zapt Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorla Almak, Tutmak; Yazmak
- Seramik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kilişi
- Nahak Yere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşuna
- Çirkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Biçimsiz, Suratsız, Bed, Gudubet, İbret, Kaba, Karanlık, Münasebetsiz, Nahoş
- Ordu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalabalık, Koşun
- Aydınlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şıkırdamak
- Huzme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demet, Işın Demeti
- Firar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçmak
- Kınama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıplama
- Sos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salça
- Yayvan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayık
- Dercetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Toplamak
- Lazım Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerekmek
- Diyanet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinişleri, Dinselcilik, Din, Din İşleri, Dindarlık
- Açık Saçık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepsiz, Müstehcen
- Çehre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Sima, Görünüş, Kimlik, Suret, Somurtkanlık
- Kötülemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gammazlamak, Kesmek, Pislemek, Yamanlamak
- Tesit Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutlamak
- Kriko kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldıraç, Kaldırıcı
- İstifçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığımcı
- Israr Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnmek, Ekşimek, Tutturmak, Üstelemek, Zorlamak
- Biriktirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplamak, Tutmak, Yığmak
- Tan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şafak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü