Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bedel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değer, Karşılık, Fiyat, Kıymet, Denk, Eşit
- Giyim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çul, Elbise, Giyecek, Giysi, Kıyafet
- Kamineto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İspirtoluk
- Ormangülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açalya
- Vesikalık Fotoğraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vesika
- Gazete kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sütun
- Elvan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alacalı
- Dâhiliyeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç sayrılıkları Uzmanı, İçselci
- Oyunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahne
- Korna Çalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinyal Vermek
- İşten Kaçmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaytarmak
- Gözlenilmeden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazara, Zıpçıktı
- Riayet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uymak
- Mahsus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilhassa, Aşikâr, Belli, Has, Kasten, Münhasır, Özel, Özellikle, Özgü, Şakadan, Ayrıca, Bile İsteye
- Bilici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alim
- Acılaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımak, Turşulaşmak, Tüntleşmek
- Ten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilt, Deri, Et, Vücut
- Sanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bellemek, Bilmek, Ummak, Zannetmek, Tahmin Etmek
- Cep Bıçağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çakı
- Karındaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kardeş
- Tebriye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aklamak
- Pürüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel, Kusur, Güçlük, Kabarcık, Çıkıntı, Gedik
- Balkır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parıltı, Şimşek
- Oldukça Çok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Epey
- Lekelihumma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tifüs
- Kopuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İssiz Güçsüz, Serseri
- Hamakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmaklık
- Boş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abes, Açık, Anlamsız, Bilgisiz, Havai, Münhal, Yararsız, Gereksiz
- Koçak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cömert, Yürekli, Dayanıklı, Yiğit, Kabadayı, Eli Açık
- Temin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanç Verme; Sağlama, Gerçekleştirme, Elde Etme
- Boğazlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürmek, Kesmek
- Suflör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fısıltıcı
- Cımbar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Filiz, Sürgün
- Sırtık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pişkin
- Lasta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığa
- Şiddetlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hızlanmak, Yükselmek
- Sekreter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazman
- Danış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşavere
- Huy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damar, Doğa, Hasiyet, Haslet, Mizaç, Seciye, Tabiat, Tıynet, Yaradılış, Âdet, Alışkanlık
- Koruyucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hami, Kalkan, Muhafız, Vaki
- Tenkis Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azaltmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü