Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Koruyucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hami, Kalkan, Muhafız, Vaki
- Konuşamayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilsiz
- İzzetüikbal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygınlık
- Azaltma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısıntı
- Baldıran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağı Otu, Baldırgan, Şeytantersi, Baldırgan
- Dizmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıralamak, Hazırlamak
- Karavaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kul, Cariye, Halayık
- Kovan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arı Peteği, Arı Teknesi, Yayık
- Alfabetik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abecesel, Dizinsel
- Saldırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılmak, Hücum Etmek, Salmak, Sarmak, Yürümek, Taarruz Etmek, Tecavüz Etmek
- Hücum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atak, Hamle, Saldırı, Taarruz, Saldırma
- Ezinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azap
- Uyarma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtar, İkaz, İrşat, Tembih
- Saklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafaza Etmek, Örtbas Etmek, Gizlemek, Saklı Tutmak, Alıkoymak, Ayırmak, Bırakmak, Esirgemek, Gizletmek, Kaldırmak, Korumak, Örtmek, Tutmak
- Pir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlı, İyice, İhtiyar, Koca, Adamakıllı,
- Yaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahşi, Yabancı, Issız Kır, Issız, Yabani, Issız Yer, El
- Pike Yapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şığımak
- Yoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlenmemiş, Dejenere, Kaba, Bayağı, Adi, Bozulmuş, Kısır, Yabanıl
- Doz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derece, Miktar
- Uçantop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Voleybol
- Kelepin Ucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İp Ucu
- Olası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mümkün, Muhtemel
- Kurdeşen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürtiker
- Yabancı Dil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çet El Dili
- Açlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıtlık, Yoksulluk
- Gösterme Parmağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşaret Parmağı
- Susamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özlemek
- Kara Tahta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Levha, Tahta, Yazı Tahtası
- Ongun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimli, Ağaç, Bayındır, Bol, Kutlu, Mesut, Mutlu, Totem, Arma, Bereketli, Feyizli, Mübarek
- Yamulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğilmek
- Huylanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşkillenmek, Kuşkulanmak, Pirelenmek, Şeklenmek, Şüphelenmek
- Tek Tük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az, Seyrek
- Terk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakma, Ayrılma
- Konser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinleti
- Bunca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Epey
- Sızı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Istırap
- Bet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Çehre, Kötü, Çirkin, Beniz, Sıfat
- İşte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bu, Budur, O, Odur
- Vitalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirimselci
- Tellak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berber
- Pelteleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü