Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Beraat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arınma, Aklanma
- Plasman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatırım
- Abdest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuzu
- Çarpınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çırpınmak
- Kandela kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mum
- Bestelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakmak
- Huraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıban
- Muntazır Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Gözlemek
- Girift kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapraşık, Dolaşık, Karışık, Çatak, Girişik
- Tren Yolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demir Yolu
- Dilek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstek, Arzu, Murat, Temenni, Talep, İrade, Rica
- Zımbırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırıltı
- Çalkantılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
- Atom Çekirdeği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekirdek
- Şefaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Affetme, Bağışlama, Aracılık, Ötün
- Çatık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Somurtkan, Asabi, Sinirli, Öfkeli
- Petrol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeryağı, Gaz Yağı
- Ucube kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Hilkat, Hilkat Garibesi
- Sivri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Palamut, Batıcı
- Tazammun Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçermek
- Anıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sezdirmek, İma Etmek, Telmih
- Kûhi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Issız
- Nefes Almak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solumak
- Kıstas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçü, Miyar, Ölçüt
- Yanar Döner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Janjan
- Burgaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su Çevrisi, Girdap
- Çizi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizgi, Davranış, Tutum
- Taklitçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansıcılık
- Endeksli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı
- Batmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğulmak, Gömülmek, Dalmak, İflas Etmek, Çökmek, Kaybolmak, Dokunmak, Gark Olmak, İncitmek, Kirlenmek, Sançmak, Yemek, Yok Olmak
- Galeyan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşmak, Kaynamak
- Semer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palan, Arkalık, Arkalıç, Yukaç
- Dinginlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk, Sükûnet
- Kasıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikbaş, Gurur, Kurum, Tekebbürlü
- Likit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakit, Sıvı, Akışkan
- İlköğrenim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlköğretim
- Kesafet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çokluk, Yoğunluk
- Güreşçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pehlivan
- Korkunç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü, Müthiş
- Sapak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gayritabii, Anormal
- Pürneşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşeli
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü