Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dolay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etraf, Çevre, Havali, Yöre, Civar, Ufuk
- Feminizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatunculuk
- Etrafını Alarak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çepçevre, Çepeçevre
- Yoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlenmemiş, Dejenere, Kaba, Bayağı, Adi, Bozulmuş, Kısır, Yabanıl
- Dikilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Engellemek
- Ataerkil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pederşahi, Patriarkal, Atahakan
- Kabak Kemane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabak
- Dalgıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balık Adam, Kurbağa Adam
- Sınırlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalmak
- Mütemadiyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli, Aralıksız, Devamlı, Ara Vermeden, Artsız Arasız, Biteviye
- Albenili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarif
- Daktilo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazıncak
- Çıkak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkıt, Mahreç; Boğumlanma Noktası
- Akabinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkasından, Hemen Arkadan, Ardından, Hemen Ardından, Hemen Arkasından
- Güney kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenup
- Tamahkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlü, Hırslı
- Tutarak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sara
- Çıtı Pıtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufak Tefek, Minyon, Sevimli
- Alçak Boylu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bodur
- Tosun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buruk
- Yarım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buçuk, Eksik, Noksan, Sakat
- Demek Ki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demeli, O Hâlde
- Lafakan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Çarpıntı
- Basmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bürümek, Çap Etmek, Çökmek, Kaplamak, Örtmek, Tabetmek, Vurmak
- Lök kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Battal; Macun, Lökün
- Rahmetli Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Dadı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daye
- Eslek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtaatli
- Üşenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gevşeklik, Tembellik
- Sonsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Ebedi, Ebedî, Tükenmez, Bitimsiz, Sonrasız
- Tan Yeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufuk
- Ahiret Yolculuğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölüm
- Lif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tel, İnce
- Zımba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delgeç, Delik, Delgi
- Toparlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kürevî, Top, Yuvarlak, Küre
- Serdabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanduka
- Hödük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkak, Ürkek, Görgüsüz, Kaba, Anlayışı Kıt
- Sahil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı, Kumsal, Yaka, Yalı
- Eleğimsağma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebekuşağı, Alkım, Gökkuşağı, Alaimisema
- Münazara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartışma, Aytışma
- Ürküntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkma, Korku, Vahşet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü