Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Beyinli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıllı
- Karamal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükbaş (Hayvan)
- Ders Programı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müfredat Programı
- Çakır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şarap
- Müfessir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yorumcu, Açıklamacı, Tefsirci
- Yazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ova, Düz Yer, Ova, Kır, Alfabe, Yazma İşi, Makale, Yazgı, Hat, Mektup, Kader
- Katot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksi Uç, Negatif Elektrot
- Hırslandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızdırmak
- Bienal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılaşırı
- Kaptan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efe
- Meditasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünüm
- Röfle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gölge
- Kargı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızrak, Kamış
- İflas Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak
- Çalışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gitmek, İşlemek
- Yâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevgili, Dost, Tanıdık, Yardımcı
- Kayırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Himmet, İltimas, Koltuk
- Rest Çekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meydan Okumak, Son Sözü Söylemek
- Gözene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlük
- Şehirleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kentleşme
- Bezeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süsleme, Tezhip
- Düğümlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlamak
- Hatırşinas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygılı, Hatır Sayan
- Olu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuku, Sayruret
- Asayiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvenlik, Baysallık, Emniyet
- Tetkik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, İncelemek
- Lens kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mercek
- Kalburüstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçkin, Değerli, Güzel, Seçme
- Mülk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülke, Varlık, Taşınmaz Mal, Kuramak
- Tabiatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsiz, Huysuz
- Takkadak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birden, Hemen
- Veyahut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veya, Yahut
- Peyda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Açık
- Demir Hat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demir Yolu
- Çerden Çöpten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelimsiz, Çürük, Narin, Zayıf
- Kazıklı Humma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tetanos
- Yargıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakem
- Kravat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyunbağı
- Vazgeçme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ricat
- Sağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esen, Sağlam, Katıksız, Canlı
- Zırtapoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçık, Delice
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü