Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Takkadak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birden, Hemen
- Yılankavi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolambaçlı
- Bürük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duvak
- Paycı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hissedar
- Korse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lastik, Enli Kemer
- İç İşleri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dahilî İşler
- Boğuntu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Vurgunculuk, İntikar, Solunum Zorluğu
- Hakendaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faraş
- Takatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Güçlü
- Sabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Çocuk
- Otlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otarmak
- Düzmece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahte
- Kütüphane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kitaplık, Kitap Sarayı, Kitap Evi
- Zenginleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalkınmak, Palazlanmak
- Çorak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimsiz, Kıraç, Kısır, Yoksul
- Göndermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak, Çıkarmak, Sevk Etmek, Sunmak, Ulaşmak, Uzatmak, Yollamak
- Geçiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçilme, Geçme, İntikal, Transfer
- Yaya Kaldırımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırım
- Eğreti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Geçici, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Takma, Üstünkörü, Yararsız, Uyumsuz, Yakışmamış
- Efsunculuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üfürükçülük
- Dikinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnşaat
- Portmanto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Askılık
- Kazanç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkar, Ekmek, Hak, Hasılat, Kâr, Para, Yarar, Temettü
- Vekil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakan, Milletvekili, Sözcü, Mebus, Yeke, Temsilci
- Kızamık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızılca
- Ayrılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçin
- Çangal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırık
- Oluşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meydana Gelmek, Başlamak, Çıkmak, Peyda Olmak, Teşekkül Etmek, Tekevvün Etmek
- Kömekçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yamak
- Yıkamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumak, Temizlemek
- Kimsesizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalnızlık
- Takdiriilahî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazgı
- Tedarik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulmak, Sağlamak, Temin Etmek
- Ayrıksı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka
- Sultanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Padişahlık, Saltanat, Ergi, Mazhariyet
- Tebessüm Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülümsemek
- Dizgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Tertip, Nizam
- Dışsatım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhracat
- Caiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Yerinde, Gerekli, Yerinde Sayılan, Yakışık Alan
- Vurgulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazara Çattırmak, Belirlemek, Damgasını Vurmak
- Teşrifat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Protokol
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü