Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Gzene ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Eskiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taslak
- Kahvedan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezve
- Tercih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğleme, Seçim
- Meşime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etene, Son
- Paçavra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cındır, Çaput, Eski
- Tehdit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözdağı, Korkutma, Zılgıt, Keskenme, Gözdağı Verme, Gözünü Korkutma
- Çingene Ahtapotu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ur
- Yaprak Sigarası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Puro
- Etene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Son, Eş, Döl Eşi, Meşime, Plasenta
- Mücevherat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süs Eşyası, Cevahir
- Külhanbeyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başıboş, Kabadayı, Serseri, Haylaz Delikanlı, Nayta
- Kayınbaba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynata
- Şirpençe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karaçıban
- Dertop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir Araya Getirilerek, Büzülerek
- Ah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlenme, Beddua, Kötü Dua
- Ferişte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melek
- Kâfi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeterli, Bes, Yeter, Yetişir, Artık İstemez
- Dalgın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikkatsiz, Gafil
- Niyetlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasarlamak
- Meyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ara, Orta
- Sekte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durma, Durgu, Bozukluk, Duruş, Felç, Ket, Kesintiye Uğrama, Kesilme
- Ateist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrısız, Tanrıtanımaz
- Boza Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmak
- Yaratık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahluk, Canlı
- Öğütleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nasihat
- Pencere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cam
- Boruçiçeği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çan çiçeği; Tatula
- Abat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayındır, Rahat, Şad, Şen
- Asansör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Götürge
- Börkenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Külah
- Güçsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âciz, Çelimsiz, Kof, Ölü, Pestil
- Uğraş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenk, İş, Meslek, Meşguliyet, Mücadele
- Abonman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürdürüm
- Uyumsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağınık, Eğreti
- Çepel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, Çamur, Kir, Pislik
- Geçimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedreftar, Huysuz, Şirret, Yola Gitmeyen, Kavgacı
- Albeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelgel, Alım, Çekicilik, Hava
- Asi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş Kaldıran, İsyancı, Azıyan, Dik Başlı, İsyankar, Hayırsız
- Gümüş Varak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varak
- Bulunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Düşmek, Gezmek, Olmak, Yatmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü