Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Beyzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumurtamsı, Sobe, Oval
- Dindirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sorgulama
- Tıraşlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazımak, Yontmak
- Görgüsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Çakal, Hıyar, İlkel, Kabak, Tor, Yavan
- Aza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Organ, Uzuv, Üye
- Somurtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Surat Asmak, Ekşimek, Yüz Asmak
- Ayrışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türlü, Çeşitli, Ayrı Türden, Çeşit Çeşit, Muhtelif, Heterojen
- Karınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiftleşmek
- Başeğme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyun Eğme, Başeğim, İtaat, Teslimiyet
- Kep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlık
- İmtihan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denemek, Sınamak
- İndividüalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bireyselci
- Parmaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürtmek
- Asma Bıyığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sülük
- Uyandırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkaz
- Sancımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Burulmak, Tutmak
- Keniz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cariye
- Masaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ovum
- Ölçüsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Gelişigüzel, Rastgele, Vezinsiz
- Endirekt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaylı
- Projektör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıldak
- İstila Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bürümek, Kaplamak, Sarmak
- Lamba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıtaç, Çıra, Ampul
- Parafin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyaz
- Spekülatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurgucu, Vurguncu
- Koyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vadi, Derey
- Aristokrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylu
- Cimri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pinti, Hasis, Eli Sıkı, Ekti, Kısmık, Nekes, Sıkı, Varyemez
- Otomatikmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kendiliğinden
- Ilıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ilıklaştırmak, Ilıştırmak
- Tekebbürlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasıntı
- Oğur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırsat
- Falanca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Falan
- Yepyeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görülmemiş
- Esirgemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korumak, Bağışlamak, Himaye Etmek, Sakınmak, Saklamak, Diriğ Etmek
- Atlet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşucu
- Kısaltarak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısa
- Üzülme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessür
- Talaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalga, Kasırga
- Renk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nitelik
- Tenge Gelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıkmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü