Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bibliyografi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynakça
- Hasbıhal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dertleşme, Söyleşi, Halleşme
- Heves kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Eğilim, İstek, Keyif, Merak, Şevk
- Konglomera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığışım
- Şarkıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solist, Okuyucu, Hanende, Muganni, Muganniye, Aydımcı
- Röportaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşüm, Mülakat, Söyleşi
- Afif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esenlik, İffetli, Temiz, Afiyet, Sağlık, Akman
- Ebucehil Karpuzu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı Hıyar, Eşek Hıyarı
- Aktüellik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktüalite
- Plato kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzlük, Yayla
- Şeklenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huylanmak
- Parlamaz Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sönmek
- Harelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevişlenmek
- Sinirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asabi, Huysuz, Gergin
- Vadeli Mevduat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vadeli Hesap
- İbnelik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak
- Kaba But kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıç
- Zırhsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savutsuz, Korunaksız
- Olur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rıza, Muvafakat, Evet, Olabilir, Tamam, Yakşı
- Müsaade Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lütfetmek
- Ayrıcalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmtiyaz, Üstünlük, Torpil
- Anımsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatırlamak
- Çehre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Sima, Görünüş, Kimlik, Suret, Somurtkanlık
- Havalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibirli, Havadar
- Ekstranet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış Ağ
- Hibe Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak
- Editör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basıcı, Yayımcı, Naşir
- Parça Parça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lime Lime, Paramparça
- Mevzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duruş, Mahal, Yer, Konumluk
- Kurulma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşekkül
- Önyargı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peşin Hüküm (önyargı >> doğrusu >> ön yargı)
- Bağdaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzlaşmak, Anlaşmak, Uyuşmak, Uymak
- Arı Teknesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovan
- Yatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulunmak, Eğilmek, Uyumak, Çalışmamak, Bilerek Yenilmek, Şike Yapmak
- Varmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulaşmak, Erişmek, Çıkmak, Dayamak, Dayanmak, Evlenmek, Gelmek, Gitmek, İnmek, Kavuşmak, Tutmak, Vasıl Olmak, Yetişmek
- Racon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiyaka, Gösteriş, Usul, Yol, Yöntem
- Vicdansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzsüz, Merhametsiz
- Söyleniş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telaffuz
- Şaşırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sapıtmak, Şaşalamak, Şaşmak, Tanlamak, Hayret Etmek
- Kazaen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazara
- Asalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soyluluk, Asillik, Alicenaplık, Neciplik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü