Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alim
- Omuzlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak
- Ayıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
- Kanıtlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İspat
- Kararsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tereddüt
- Bilgili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Malumatlı, Malumattar, Malumat Sahibi, Haberli, Agâh, Haberdar, Uyanık
- Tekinsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabu
- Gayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pek, Çok, Pek Çok
- Etimoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökenbilim
- İntisap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Taraftarlık
- Meşime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etene, Son
- Halas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtulma, Kurtuluş
- Brüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesintisiz Para; Darası Çıkarılmadan Tartılan
- Yayımcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Naşir, Tabi
- Peyrev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzinden Giden, İzleyen, İzleyici
- Yakışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek, Gitmek, Kaldırmak, Yaraşmak
- Mantıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makul, Mantıki
- Selametle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esenlikle
- Tabiaten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaradılıştan
- Küçüksemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstisgar Etmek
- Pedagog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitimci, Eğitimbilimci
- Gökçül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semavi, Mavice, Mavimsi
- Daktilograf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daktilo
- Terbiyelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitmek
- Namlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lüle
- Sara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutarık, Tutarga, Yilbik
- Müzakere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Konuşma, Mütalaa, Danışma
- Sınama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneme, Eleştiri, Prova, Tecrübe
- Konuşmama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükût
- Kat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölmek, Yol Almak
- Diyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Grev, Perhiz, Rejim
- Şeytanca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeytani
- Görülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rastlanmak, Seçilmek
- Çarpışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşmak, Vuruşmak
- Sisli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sislenmiş, Bulanık
- Kat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitirme, Daire, Defa, Gömlek, Huzur, Karşı, Kez, Makam, Mertebe, Mevki, Ön, Tabaka, Yamaç, Yan, Takım, Misil
- Eğin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arka, Beden, Endam, Vücut, Sırt, Boy Bos
- Affedin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pardon
- Vazetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koymak
- İdentik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdeş
- Parasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedava, Hasta, Yoksul, Beleş, Züğürt
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü