Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tabiaten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaradılıştan
- Eciş Bücüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpık Çurpuk, Eğri Büğrü
- Bakarak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göre
- Piyasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortalık, Pazar, Çarşı Fiyatı
- Metodik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöntemsel
- Süzgün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahmur, Güçsüz, Zayıf
- Sansasyonel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalgalandırıcı
- Kurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünmek, Hazırlamak, Sağlamak, Tasarlamak, Yapmak, Monte Etmek
- İttifak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmak, Uyuşmak
- Yapılanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşmak
- Bitmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamam
- Resi Bey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkan
- Plajirizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmacılık
- Bindi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destek
- Kamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargı, Saz
- Kıvrılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönmek, Katlanmak, Kırılmak, Sapmak
- Ampirik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneysel
- Mahalle Muhtarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhtar
- Büzüşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişmek, Kırışmak
- Gâvur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinsiz, Acımasız, Merhametsiz, İnsafsız, Gaddar
- Zehle Döken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İllet
- İş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Amel, Davranış, Emek, Eylem, Fiil, Hizmet, İşlem, Kâr, Konu, Maslahat, Mesai, Mesele, Meslek, Nöbet, Sorun, Teamül, Uğraş, Yürürlük
- Siperlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siper
- Geniş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bol, Enli, Engin, Ferah, Çok, Gen, Koca, Rahat, Yaygın
- Farsça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemce
- Tekvin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşturma, Var Etme, Yaratma
- Iralamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karakterize Etmek
- Karakolcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekçi
- Hasır Otu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saz
- Dokuz Canlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı
- Cılız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıska, Eneze, Nahif, Çelimsiz, Basit, Değersiz, Güçsüz, Zayıf, Cansız, Gelişmemiş
- Âdem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adam, İnsan, İnsanoğlu
- Bengi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebedi, Daimi, Cavit, Cavidani, Ölümsüz
- Alım Satım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş
- Atıştırmalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çerez
- Haşlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynamak
- Süratle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hızla, Çabucak
- Gayrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Bundan Böyle, Başka, Diğer, Gayri
- Tahtelbahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denizaltı
- Aldatıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel
- Uyuşturucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maden
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü