Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Vantuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmen; Şişe
- Teftih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açma
- Periferi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Kıyı, Uç
- Sahnelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temaşaya Koymak
- Sempatik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cana Yakın, Sevimli, Sıcak
- Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Atmak, Ayırmak, Bırakmak, Çekmek, Dokunmak, Eklemek, Etkilemek, Katmak, Salmak, Terk Etmek, Vazetmek, Vurmak, Yakınmak
- Yoğurt Çiçeği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Papatya
- Kamyonet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pikap
- Ferah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntısız, Sevinçli, Geniş, Bol, Hafif, Sevinç, Sevinçlilik, Havadar, Aydınlık, İç Açıcı (Yer)
- Sanaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş İnan, Hurafe
- Rüzgârlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esmek, Savurmak
- Hasep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nitelik
- Sihirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyülü
- Ahenksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyumsuz
- Turne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri Gezisi
- Yansıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, İletmek
- Arzıtilek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utarit, Merkür
- Damızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maya
- Zatî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kişisel, Özel, Doğrusu, Aslında, Esasen
- İtilaf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmak, Uyuşmak
- Zamin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kefil
- Konvansiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma
- Sükûnetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sakin
- Yok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilakis, Değil, Yasak
- Mübalağa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartma, Abartı
- Yargılama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştiri, Muhakeme
- Kur Kurşuni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koyu Kül Rengi
- Adet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tane, Sayı
- Israr Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnmek, Ekşimek, Tutturmak, Üstelemek, Zorlamak
- Kurul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heyet, Konsey
- İmansızca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnançsızca, Acımasızca
- Mübalağa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak, Artırmak
- Püskürtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkmak
- Yemekhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşevi
- Fars kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güldürü
- Usavurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhakeme Etmek
- Tutarsız Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelişmek
- İnisiyatif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öncecilik
- Grev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tatil, İş Bırakımı
- Boyun Bağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kravat
- Prezantasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanıtma, Sunma
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü