Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Birdenbire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ani, Aniden, Ansızın, Gafleten, Yekten, Hemencecik, Beklenmedik Anda
- Mazot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süt
- Kesim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma, Bölge, Bölüm, Endam, Kesit, Kısım, Parça, Pazarlık
- Görev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vazife, İşlev, Resmî İş, Misyon, Fonksiyon
- Böylece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böylelikle, Tam Böyle
- Tecziye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezalandırmak
- Basit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalın, Kolay, Sıradan, Süssüz, Gösterişsiz, Görgüsüz, Düpedüz, Yalınç, Bayağı, Cılız, Mahdut, Olağan
- Tamamlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümleç
- Vira Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Toplamak
- Görsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başarı
- Yandan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Profilden
- Derya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deniz
- Bakanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezaret, Vekâlet
- Ortada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahsus
- Kaşımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, İncelemek
- Kararsız Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bocalamak
- Gıda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Besin
- İstikamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rota, Yön
- Pansiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barınak
- Kır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyaz, Çal; Sahra; Yazı
- Temdit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzatma, Sürdürme; Sulandırma, Seyreltme
- Kapılanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntisap
- Karışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dahil, Müdahale
- Yaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı, Sahil, Kenar, Semt, Taraf, Yakalık
- Ezel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öncesizlik, Başlangıcı Olmayan
- Kişiler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zevat
- Ortakyönetim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koalisyon
- Kat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölmek, Yol Almak
- Askat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ecza, Bölen
- Bilcümle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Hep, Kamu
- Bağrış Çağrış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Şamata
- Taharri Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
- Yanardöner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıştım Yandım, Janjan
- Tedris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğretim, Ders Verme
- Strüktür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapı
- Şehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belde, Kent, Memleket, Büyük Kent, Şar
- Belde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şehir, Kasaba, Mekân, Yer, Çevre
- Sağ Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşamak
- Düşüncesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasasız, Kaygısız, Fikirsiz
- Tartışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münakaşa
- Rüşvet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arpa, Alımsa
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü