Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mazot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süt
- Ötekisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkası, Diğeri
- Asude kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sessiz, Rahat, Dingin, Sakin
- Kefillik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kefalet
- Çulsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parasız
- Öğüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ders, Nasihat
- İmtiyazlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıcalıklı, Muaf
- Ekspozisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sergi
- İmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapım, Yapma, İşleme
- Yoğunlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynamak
- Böylece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böylelikle, Tam Böyle
- Tamuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cehennem
- Ortaklaşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşbirlikli, Kolektif, Müştereken, Birge, Birlikte
- Aht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ant
- Temiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Lekesiz, Kirsiz, Özenli, Ak, Aydınlık, Berrak, Duru, Harbi, Masum, Necip, Pak, Hijyenik, Nezih
- Yaldız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zer, Zerli
- Çim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alak Otu
- Irz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namus, Onur, İffet
- Tekinsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabu
- Yapılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak
- İstikamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rota, Yön
- Dağıtıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müvezzi; Distribütör
- Gamze Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıtmak
- Aklavcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avukat
- Es kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıl; Duygu; Esenlik
- Doğurgan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dişi, Velut, Verimli
- Bel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşaret
- Katılaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sertleşmek
- Tellallık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çığırtmaçlık
- Emare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, İz, İpucu, Alamet, Delil
- Meyve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâr, Semere, Sonuç, Ürün, Yemiş
- Olay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hadise, Hikâye, Vaka, Vakıa
- Telef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulma, Harap Olma, Yok Etme, Yitirme
- Çatlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarmak, Kıskandırmak, Sıkıntı Vermek
- Hadise kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olay, Vaka, Vukuat
- Kahvedanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezve
- Konkur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarış, Yarışma
- Mümin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanan, İnançlı, Müslüman
- Çap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aykırı, Bozuk, Dolaşık, Eğri, Ölçek, Kutur, Ölçü, Değer
- Klâs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınıf; Üstün Nitelikli, Üstün Yetenekli
- Ahali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Topluluk, Halk, El, Nüfus
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü