Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Biyografi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayat Hikâyesi, Öz Geçmiş, Tercümeihal, Tercüme-i Hâl, Hâl Tercümesi
- Mehterhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hapishane
- Işımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydınlanmak
- Zühul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hata, Unutma, Yanılma, Atlama, Yanıltı
- Tedris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğretim, Ders Verme
- Kromozom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soyaktaran
- İnsaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adalet, İnsanlık, Merhamet, Vicdana Veya Mantığa Dayanan Adalet, Acı
- Ani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birden, Kıpıl, Apansız, Birdenbire, Ansızın, Bir Anda
- Blender kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırıcı
- Tomar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küme, Rulo, Top, Topa, Yığın
- Çirkef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şirret, Bulaşkan, İğrenç, Pis, Bulanık Su
- Kargaşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anarşi, Fitne, Şuriş, Kalabalık, Mahşer
- Bilinçlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nesne
- Harcama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gider, Sarfiyat
- Etkili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Canlı, Dokunaklı, Güçlü, Keskin, Kuvvetli, Müessir, Tesirli, Yanık, Yüksek
- Pota kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manka
- Densiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepsiz
- Dildar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevgili
- Belli Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansımak
- İmleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İma
- Lengitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savsaklamak
- İstihza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alay, Alay Etme, Eğlenme
- Eğlendirici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maskara
- Rahimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Merhametsiz
- Kuruluş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bünye, İdare, Kurum, Müessese, Tesis, Teşkilat, Üretim, Yapı
- Vadesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günsüz, Süresiz
- Göğüslemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnmek, Katlanmak, Karşı Durmak
- Mühürdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damgacı
- Mahkeme Kararı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüküm
- Kavmi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budunsal
- Tırsmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Korkmak, Ürkmek
- Oy Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rey Vermek, Ses Vermek
- Cilasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soluk
- Gömmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Batırmak, Defnetmek
- Sınır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizgi, Had, Hat, Hudut, Limit, Nokta, Serhat, Son, Uç
- Mevzilenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevki Tutmak
- Celi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Aşikâr, Parlak
- Sırtüstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkaüstü
- Ahmakça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bönce
- Nazikçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Nazik
- Nezaret Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Denetlemek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü