Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bonjur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günaydın
- Panorama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümgörü, Geniş Görünüş, Genel Görünüm
- Terzilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikmenlik
- Arkasında Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlemek
- İktiza Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerekmek
- Cereme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar
- Bilfarz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutalım Ki, Sayalım Ki, Söz Gelişi
- Sureta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalandan
- Galibiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenme, Yengi, Zafer
- Kanser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncitmebeni
- Dış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünya, Hariç
- Hastalanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta
- Kutsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takdis Etmek
- Tömsü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışbükey
- Ameliyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygulama, Operasyon, Eylem, Eylemler, İşlem
- Ciddi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Gerçek, Salmaklı, Tehlikeli, Endişe Veren, Ağır, Vahim, Kritik, Gülmeyen, Güvenilir, Sağlam, Önemli, Vahim, Vakur, Veznin
- Topyekûn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümden, Toptan, Hamı, Umumi
- Yasalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanuni
- Çıktı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artık
- Yalınç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Kolay
- Yiğitlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesaret, Erdem, Kahramanlık, Şecaat
- Yaratmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapmak
- Bereket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Gürlük, Ongunluk, Artağanlık, Yağmur
- Patron kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşveren, Biçit, Kalıp, Sahip
- Göstermelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Numunelik, Numune, Örnek, Mostralık
- Zaman Aşımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süre Aşımı, Müruru Zaman
- Beraber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte, Bir arada, Denk, Eşit
- Bilisiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Cahil
- Sulugözlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Sulu
- Gözyaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaş
- Mübadele Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişmek
- Yığıncak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meclis, Toplantı
- Besin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gıda, Azık
- Şantiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikinti Meydanı, Yapı Yeri
- Şaşırtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak, Şaşmak
- Çağrışım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedai
- Haslet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasiyet, Huy, Tabiat
- Yanardöner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıştım Yandım, Janjan
- Yükselmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çıkmak, Çoğalmak, Fiyat, Parıldamak, Sivrilmek, Yücelmek
- Yıpranmamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körpe
- Gütmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevk Etmek, Yönetmek, Sürmek, İzlemek, Otarmak, Takip Etmek, İdare Etmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü