Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bonkör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cömert, Eli açık, İyi Yürekli
- Bulunmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıymetli, Nadir
- Lahit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezar, Koytak
- Gayretli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalışkan, Azimli, Çabalı
- Kara Yüzlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günahkâr, Suçlu
- Tarhana Çorbası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarhana
- Sızanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivilce
- Gömmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Batırmak, Defnetmek
- İnzibati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdari
- Halik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaratan, Allah
- Gömüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sin, Mezar, Metfen, Makber, Kabir
- Dünyalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mal, Mülk, Para, Servet
- Şandellemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırtmak
- Plajirist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmacı
- Yerli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evcil, Taşınamayan, Otokton, İthal Olmayan
- Tömsü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışbükey
- Arzuya Yetişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazhar Olmak
- Çevirgeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar
- Sıyanet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruma
- Ansızın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birden, Birdenbire, Ani, Anide, Aniden, Ansız, Apansız, Apansızın, Dangadak, Defaten, Durup Dururken, Fücceten, Gürpedek, Larp, Larpadak, Patadak, Pattadak, Rappadak, Şakkadak, Şapadanak, Şappadak, Şırakkadak, Bedaheten, Fücceten, Nagehan, Vehleten, Gafleten, Ani Olarak, Nagehani, Hiç Beklenmedik Bir Anda
- Öğretim Yardımcısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okutman
- Öteleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntikal
- İtalik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğik
- Navlun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gemi Kirası
- Kurulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böbürlenmek, Yerleşmek
- Değinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temas
- Göz Doktoru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözcü
- Alalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizlemek
- Masuniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunulmazlık
- Vazifesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevsiz
- Bucak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açı, Kasaba, Kenar, Köşe, Nahiye, Yer, Zaviye
- Savtî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sesli
- O An kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derken
- Elgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garip, Yabancı, Gurbette Yaşayan, Gurbetçi
- Halel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozma, Bozukluk
- Anlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşmak, Sözleşmek, Kavilleşmek, Bağdaşmak, Kaynaşmak, Uzlaşmak, Barışmak, Geçinmek
- Neccar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğramacı
- Hakikatsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vefasız
- Dargın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küs, Küskün, Soğuk
- İrfan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, Kültür, Bilik, Anlama
- Vurma İşareti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpı İşareti
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü