Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bucak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açı, Kasaba, Kenar, Köşe, Nahiye, Yer, Zaviye
- Tatbikatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygulamacı
- Metris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti Tabya
- Masif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Som, Çıta
- Erbain kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırk
- Ufak Tefek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük, Zayıf
- Görücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünürcü, Elçi
- Dejenereleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yozlaşmak
- Bilgilenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenmek
- Doygu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rızık
- Fulya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nergis, Zerrin
- Palazlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrileşmek, Büyümek, Gelişmek, Varlanmak
- Tartı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karar, Oran, Ölçü, Vezin, Çeki, Ağırlık
- Sarhoş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçkili, Esrik, Dumanlı, Küp, Mest, Esri, Sermest
- Rey Yazmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerlendirmek
- Koyulaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koyulmak
- Metronom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarkaç
- Daire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teğre, Çember, Çevre, İdare, Kat, Menzil, Ofis, Değre, Evir, Bölük
- Kanunuesasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anayasa
- Şadlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tören
- Reçel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Murabba
- Önlem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlaç, Çare, Tedbir, Tılsım
- Bedharç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savurgan
- Şamil Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapsamak
- Federal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleşik
- Dost kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Yâren, Gönüldaş, Yoldaş, Zamazingo, Bacanak, Sevgili, Yâr, İçten Seven, Oynaş
- Noksansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tam, Eksiksiz
- Mevkute kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Periyodik
- Yaraşıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Yakışıklı
- Yüklenici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteahhit, Üstenci
- Alışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isınmak, İntibak
- Sabahleyin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabah
- Adam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsan, Erkek, Mert, Eş, Koca, Kişi, İnsanoğlu, Herif, Zat, Zevat
- Değişebilir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişken
- Göçer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçebe
- Sislenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulanmak
- Gönençli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müreffeh
- Müfrit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşın, Aşırı, İfratçı
- Yumulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılmak, Girişmek, Saldırmak, Kapanmak, Örtülmek
- Alışkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışkan
- Rağbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, İlgi, İstek, İtibar, Beğeni, Beğenme
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü