Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bran ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Takma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti, Müstear, Suni
- Sarıcık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarıasma
- Sanal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Farazi, Tahminî, Mevhum
- Ekseriyetle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genellikle
- Muzaffer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yengici, Yenmiş, Üstünlük Elde Etmiş, Utkulu, Utkan
- Protesto Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtiraz Etmek, Reddetmek
- Bölgesel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahalli, Yöresel, Lehçe
- İlişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlanmak, Değinmek, Değmek, Dokunmak, Karışmak, Müdahale Etmek
- İç Açıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ferah
- İftihar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övünç, Övünme, Kıvanç, Kıvanma
- Alacakarga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saksağan
- Servi Ağacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Servi
- İçgüdüsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsiyaki
- Tıkaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıpa
- Yüksünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tembellik Etmek, Üşenmek
- Evermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evlendirmek
- Carcur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fermuar
- Çakırdiken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deveelması
- Serbestlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsızlık, Azatlık
- Doruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zirve, Şahika
- Çoğu Kez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genellikle
- Korner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köşe
- Dava kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celse, Sevgili, Sorun, Ülkü, Konu, Sav, Mesele
- Ehliyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetersiz
- Burun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibir
- Koyuverme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mola
- Dözümlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı
- Sücut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Secdeye Varma, Yükünme
- Başka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diğer, Ayrı, Değişik, Farklı, Özge, Öbür, Sair
- Çadır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deri, Keçe, Çerge, Oba, Otağ
- Büyülemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayran Bırakmak, Efsunlamak, Cadılamak, Sihirlemek, Teshir Etmek
- Çocukbilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pedagoji
- Sokak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçe
- Tekrir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yineleme
- Tahayyül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşleme, İmgeleme, Hayal Etme, Kılıklama
- Kindar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kinci
- Gerilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızmak, Öfkelenmek, Sinirlenmek
- Tagayyür Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişmek
- Ehemmiyetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemli
- Ajanda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günce, Andaç
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü