Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Butlan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haksızlık
- Kumanda Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetmek
- Rikkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncelik, Yufkalık, Naziklik
- İçtenlikle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Candan, Halisane, Yürekten
- Provoke Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak
- Söz Konusu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözü Edilen, Üzerinde Konuşulan, Bahis Konusu, Bahis Mevzusu, Mevzubahis
- Azadetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koyuvermek, Serbest Bırakmak, Özgür Kılmak
- Mandal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkaç
- Boynu Bükük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün
- Şantaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkutma, Gocundurma
- Habercilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhbar, Jurnal
- Çaşıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ajan, Casus
- Tufeyli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Virane, Asalak, Ekti, Sığıntı
- Piyade Asker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karacı
- Çatlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ara, Aralık, Deli
- Hareketsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Ölü, Tek, Sabit
- Geciktirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tehir
- Sözünübilmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patavatsız
- Merasim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tören, Yol Yordam
- Tuğ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sorguç
- Efrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fertler, Bireyler; Erler
- Kayağantaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arduvaz
- Acı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Izdırap, Istırap, Keder, Ağır, Ağrı, Ateş, Azar, Çığlık, Dağ, Dokunaklı, Elem, Eziyetli, Felaketli, Göbüt, Kaba, Keskin, Kırıcı, Kötü, Kubat, Meşakkatli, Yara, Zehir, Zehirli
- Diktacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyrukçu
- Zindelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinçlik
- Oflaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nefis, Enfes, Fevkalâde, Güzel, İyi, Mükemmel, Güzel
- Kaskatı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız
- İşyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memur
- Çökelek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katık, Kesik, İkşimik; Çökel, Tortu
- Aidat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödenti, Kesenek
- Her Daim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daima
- İstihlak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketmek
- Kirlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak
- Tabip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hekim, Doktor, Sağaltman, Sagan
- Çizi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizgi, Davranış, Tutum
- Beli Bükük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zavallı
- Sakil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Çirkin, Kaba, Sıkıntılı
- Görülmedik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fevkalade
- İstek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Dilek, Emir, Gönül, Heves, İrade, Kasıt, Keyif, Meram, Murat, Rağbet, Rıza, Sevda, Şevk, Talep, Eğilim
- Bünye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruluş, Yapı
- Doku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nesiç
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü