Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Camedan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bavul, Valiz
- Muhteviyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçindekiler
- Bildirim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tebliğ, İhbarname, Tebligat
- Tüh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazıklar Olsun
- Muvafakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onaylama, Onama
- Anlaşmazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtilaf, Aykırılık, Geçimsizlik, Birleşmezlik, Uyuşmazlık
- Çarpma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darp, Zarp
- Döküntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Çer Çöp, Değersiz, Enkaz, Kötü, Dökülüp Saçılmış, Ayak Takımı, İndifaat
- Arı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duru, Temiz, Saf, Katışıksız, Katkısız, Halis, Öz, Salt
- Fıkır Fıkır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oynak
- Jurnal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çuğul, Habercilik, Kötüleme, İhbar Yazısı, Giziletim
- Ardılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatmak, Sataşmak
- İçlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulanmak, Kahrolmak
- Anekdot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öykücük, Kısa Anlatı, Güldürücü Öykücük
- Yaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Islak, Sin, Çağ, Kötü, Taze, Zor, Nemli
- Teşrikimesai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emektaşlık, İş Birliği
- Öksüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anası Olmayan, Kimsesiz, Yetim
- Şerare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvılcım, Çakım, Çakın
- Personel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleman, Çalışman, Kişi
- Salatalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hıyar
- Namus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğruluk, İffeti Akmanlık, Yüz Akı, Onur
- Borçlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedeyyün Etmek
- Kaçınma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmtina
- Sebze Nevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pırasa
- Sükût kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Susku, Susma, Sessizlik, Konuşmama, Söz Söylememe
- Sefil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Kembağal, Yoksul, Perişan, Zavallı, Bayağı
- İşaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İz, Alamet, Bel, Belirti, Damga, Delalet, En, Eser, Gösterge, İm, Koku, Nişan, Anlamlı İz
- Düzenleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tertip
- Zaviye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açı, Köşe, Küçük Tekke, Bucak
- Pencere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cam
- Koyun Dede kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal
- Sözde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güya, Sanki
- Bozmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakatlamak, Kırmak, Kötüleştirmek, Bozukluk Yapmak, Ufak Hâle Getirmek, Feshetmek, Hasat Toplamak, Becermek, Bırakmak, Bozdurmak, Haklamak, Yenmek, Yıkmak
- Seretan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yengeç
- Çıdam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabır
- İdare Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek, Kurtarmak, Örtbas Etmek, Yetişmek, Yetmek, Yönetmek
- Ağlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak
- Car kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlan, Zar
- Boza Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmak
- Kılıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süfli
- Ölüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Son, Vefat
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü