Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Cascavlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok Saçsız, Örtüsüz, Hiç Tüyü Olmayan, Pek Soyulmuş; Çırılçıplak, Örtüsüz
- Murakabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetleme, Denet, Nezaret, Teftiş
- Neticelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonuçlanmak
- İllüzyonist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözbağcı
- Hoş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beğenilen, Güzel, Körpe, Leziz, Maskara, Matrak, Şirin, Yumuşak
- Kanara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salhane, Mezbaha
- Topograf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerbetimci
- Sızlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağlamak, Sızıldanmak, Vızıldamak, Yakınmak, Dert Yanmak, Şikayet Etmek, Tazallüm Etmek, Şekva Etmek
- Sıkılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorlamak
- Nikap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz Örtüsü, Peçe
- Üzeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üst, Beden, Boyun, Giysi, Kimlik, Satıh, Varlık, Vücut, Yüz, Yüzey
- Dakik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usturuplu, Düzenli İşleyen
- Mahpus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hapsedilmiş, Tutuklu, Hapis, Hapishane
- Kesim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma, Bölge, Bölüm, Endam, Kesit, Kısım, Parça, Pazarlık
- Biilaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz
- Deminki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayakki
- Nevroloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirbilim
- Olgunlaşmamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök, Olmamış, Tor
- Antrepo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depo
- Havalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalkmak
- Komedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güldürü
- Gezmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyran Etmek, Dolaşmak, Başvurmak, Bulunmak, Dolanmak, Gitmek, Görmek, Yürümek
- Beyaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ak, Kır
- Benzeşim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzer
- Şakilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haydutluk
- Konveks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışbükey
- İştah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeme İsteği; İstek, Arzu
- Üzünç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü
- Melisa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovan Otu, Oğul Otu
- Arazi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Saha, Yer, Yeryüzü Parçası, Yerey, Toprak
- Sayılan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygın
- Yaldızlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezhip
- Feribot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araba Vapuru
- Basılış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskı
- Yordamlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Yakışıklı
- Tezgâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Piştahta, Tersane
- Adavet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmanlık, Husumet
- Soykırım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyım, Genosit
- Dürüst kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ak, Doğru, Usturuplu, Hatasız, Yanlışsız, Özü Sözü Bir
- Elmacık Sümüğü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elmacık Kemiği
- Suhulet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşaklık, Kolaylık, Naziklik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü