Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Arazi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Saha, Yer, Yeryüzü Parçası, Yerey, Toprak
- Bildirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arz, Tebliğ
- Performans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başarım, Takat, Takat Sınırı
- Saymaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtibari
- Borazan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boru
- Meyletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönelmek, Eğilmek, Yeltenmek
- Ağız Kavgası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartışma
- İnce İş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakış
- Kalantor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişi Seven, Varlıklı
- Ehlileşmiş Hayvan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evcil
- Mayhoş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekşimsi
- Soğuklaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğumak
- Kibar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kostak, İnce, Nazik, Zarif, Değerli, Efendi, Seçkin, Soylu, Zengin, Şık, Köklü
- Berhava Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Etmek
- Bari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keşke
- Masumiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçsuzluk
- Metal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maden, Mühür
- Gündüz Seansı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matine
- Delirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıldırmak, Deli Olmak, Kulumak
- Flama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sancak, Alev
- Muvazene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denge, Denkleşme, Denk Gelme
- Döşem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tesisat
- Dolambaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlık
- Limonluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merdiven
- Eğri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çap, Çarpık, Muavveç; Eğmel, Mukavves; Eğik, Mail; Doğru Olmayan, Münhani; Eğmeçli, Mukavves
- Müteahhit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklenici, Bağıtçı, Üstlenici, Üstenci
- Akak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecra, Yatak
- Cebir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuvvet, Zor, Baskı, Zorlama, Zorlayış; Matematik, Denklem Bilimi
- Sızıldanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak
- Çakma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıban, Yara
- Akın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskın, Atak, Dere
- Cevahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cevher, Elmas, Mücevher
- İtfaiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söndürümlük, Yangın Söndürme Örgütü
- Dudak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağız, Leb
- Nakkaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezekçi
- Psikolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tinsel, Tinbilimsel, Ruhi
- Had kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derece, Kota, Sınır, Terim, Uç
- Tarumar Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağılmak, Karışmak
- Veremli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verem
- Pepeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pepe
- Uzaklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazlanmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü