Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dakik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usturuplu, Düzenli İşleyen
- Rağmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmayarak, Karşın, Mukabil
- Talihsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedbaht
- Seyretme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temaşa
- Çene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarık, Köşe
- Sınırlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirlemek, Hapsetmek, Kısıtlamak, Mahdutlaştırmak
- Vıcık Vıcık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Sıvık
- Sert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berk, Demir, Dik, Haşin, Hırçın, Katı, Keskin, Kızgın, Pek, Sıkı, Ters, Sarsıcı, Hoşgörüsüz, Gönül Kırıcı
- Kalkınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlerlemek, İnkişaf Etmek
- Şahsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özel, Kişisel, Kişilik
- Palet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırtıl
- Metanetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Metin
- Yemlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek
- Etüt Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, İncelemek
- Teftih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açma
- Kazanılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelmek
- İftira Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karalamak
- Mezat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık Artırma
- Yaklaşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakın
- Onay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasdik, İcazet, İzin, Doğrulama, Gerçekleme, Uygun, Yerinde, Muvafık, Münasip
- Tim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takım
- Haşerat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böcekler
- Tutucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafazakâr
- Surat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Çehre, Sima, Somurtkanlık
- Afra Tafra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalım, Çalımla, Fiyakayla, Gösterişle
- Acele Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk Davranmak, Sabırsızlık Göstermek, Telaş Etmek, Sabırsızlanmak, İvmek, Aşıkmak, Telesmek
- Sahavet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El Açıklığı, Akılık, Selektik, Cömertlik
- Etki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, El, Hasiyet, Hüküm, Tesir, Yardım
- Balkımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zonklamak, Ağrımak, Sancımak, Parlamak, Parıldamak, Şimşek Çakmak, Dalgalanmak, Su Halkalanmak
- Yumuşamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vıcık Vıcık
- Aksetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankılanmak, Ulaşmak, Vurmak, Yansımak
- Ayrılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçin
- Yanılmazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsabet
- Macerasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serüvensiz, Basit, Sıradan
- Temelinden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esasen
- Uzmanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtisas, Marifet
- Efendi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terbiyeli, Ağırbaşlı, Kibar, Saygılı, Bey, Koca, Nazik, Çelebi, Sözü Ve Kılığı Yerinde, Saygıdeğer, İnce
- Düzenbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hilekâr, Hileci, Düzenci
- Zahire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşlık, Tahıl, Azık
- Çıtır Çıtır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gevrek
- Engellemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelmek, Hapsetmek, Karışmak, Kösteklemek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü