Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Casusluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaşıtlık
- Şıltak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızıkçı
- Kavara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Patırtı, Yel
- Kılavuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürşit, Öncü, Rehber
- Mihmanhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konakçı, Otel
- Komisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnceleme Kurulu, Alt Kurul, Encümen, Komite; Simsariye
- Dudukuşu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Papağan
- Ütilitarizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararcılık
- Yaygın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geniş
- Söz Gelimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesela, Meselen, Söz Gelişi
- Ön Ad kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıfat
- Antikite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkçağ
- İndikatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterge
- İçi Geniş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahat
- Oldu Bitti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emrivaki
- Yorum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tefsir, Şerh
- İhtiyaten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınarak
- Serilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzanmak, Yayılmak
- Tebriye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aklamak
- Tiksinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buruşmak, İğrenmek, Yermek
- Alan Talan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
- Hicvedilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerilmek
- Af kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlama
- Teklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lira, Tekil
- Diskotek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kulüp, Disko
- Vestiyer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Askılık
- Bunaltıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır
- Düğümlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlamak
- Aitlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişkinlik
- Akredite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetkilendirilmiş, Yetkili
- Nükteci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nüktedan
- Ümük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğaz, Gırtlak
- Kollamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetmek, Gözlemek, Himaye Etmek, Korumak
- Disiplin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuturga, Sıkı, Düzen, Zapturapt
- Tahrirat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Betik
- Gelişigüzel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rastgele, Özensiz, Yarım Yamalak, Sudan, Gönülsüz, Üstünkörü, İtinasız
- Küf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pas
- Kalburüstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçkin, Değerli, Güzel, Seçme
- İğrenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tiksinmek, İstikrah Etmek
- Müzmin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreğen, Kronik
- Soysal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygar, Medeni
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü