Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Cenah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Taraf, Yan, Kanat, Kesim, Kuş Kanadı, Pazı
- Arpacık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İt Dirseği
- Ukmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Düşünmek, Paykamak
- Kıssalar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısas
- Çırçıplak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivil
- Besbeter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daha Beter
- Fahişelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fuhuş
- Büyüklenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibirlenmek, Gururlanmak, Böbürlenmek, Övünmek, Kabarmak, Lokalanmak, Tekebbürlenmek, Şişmek
- Hükümran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Egemen
- Cilalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlatmak, Övmek
- Bedava kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parasız, Ücretsiz, Karşılıksız, Emeksiz, Beleş, Caba, Havayi, Meccanen, Müft, Pulsuz
- Aidat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödenti, Kesenek
- Acıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acmak
- Tekniker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teknikçi
- Müteşebbis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girişimci, Teşebbüskâr, Girişken
- Zalimce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız
- Ayal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karı, Eş
- Hıyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Salatalık
- Beş Altı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biraz, Birkaç
- Hile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Al, Dek, Dolap, Dolma, Dümen, Düzen, Entrika, Fesat, Fırıldak, Foya, Kapan, Külah, Mekir, Nakış, Olta, Oyun, Şaibe, Tertip, Desise, Aldaç
- Bir Cür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdeş
- Sürek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devam Eden; Sürü; Hızlı Süren, Hızlı Giden
- Ayar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dakiklik, Değer, Derece, Köklenme
- Paramparça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hurdahaş, Parça Parça
- Bollanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoğalmak, Artmak, Fazlalaşmak
- Teşerrüf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onurlanma, Şereflenme
- Ferman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyruk, Emir, Padişah Buyrultusu, Yarlık
- Koloniyalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sömürgecilik
- Kıyacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cani
- Yükseltme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terfi
- Uzatılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzantı
- Yargıtay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temyiz Mahkemesi
- Spiker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşman, Sunucu
- Çevirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeviri Yapmak, Döndürmek, İdare Etmek, İhata Etmek, Kuşatmak, Muhasaraya Almak, Sarmak, Tercüme Etmek, Vermek, Yönetmek
- Harabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı, Ören Yeri, Örenlik, Enkaz, Kalıntı
- Kat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitirme, Daire, Defa, Gömlek, Huzur, Karşı, Kez, Makam, Mertebe, Mevki, Ön, Tabaka, Yamaç, Yan, Takım, Misil
- Vitrin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Camekan, Sergilik, Sergen
- Taktik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöntem, Strateji
- Bitimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuz, Sonuçsuz, Neticesiz, Sınırsız
- Reklam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanıtım
- Görünmez Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybolmak, Yitmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü