Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Cibilliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaradılış, Maya, Huy, Ahlak
- Harem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Karı
- Güçlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Dayanıklı, Demir, Diri, Gürbüz, Kadir, Korkunç, Kudretli, Kuvvetli, Muazzam, Üstelik, Yüksek
- Futbol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayak Topu
- Şube kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büro, Dal, Kol, Bölüm
- Tekerlek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teker
- Havadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Değersiz
- Tanınmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşhur, Şöhretli, Ünlü
- Mukarenet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunluk
- Kabotaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denizcilik
- Garipsemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yadırgamak
- Darıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bunalmak, Özlemek, Sağınmak
- Homojen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzeşik, Bağdaşık
- Eşya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pırtı, Nesne, Gereç, Kayıt, Yük
- Ahval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durumlar, Hâller, Olaylar, Davranışlar, Vaziyetler
- Kurander kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cereyan
- Verecekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Borçlu
- Cilalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlak, Süslü
- Sebat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnme, Direşim, Dura, Direşme
- Form kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Şekil
- Heyelan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçük, Uçkun, Toprak Kayması, Kayşa
- Benzemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Andırmak, Okşamak, Sanısını Uyandırmak, Gibi Görünmek, Çalmak, Dönmek, Göstermek, Kaçmak, Kesilmek, Yaklaşmak
- Münderecat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçindekiler
- Kıraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çorak
- Çarkıfelek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kader, Talih
- Çiğindirik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Omuzluk
- Klasifikasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölümleme
- Hacet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç, Gerek, Gereklilik, İdrar, Lüzum
- Mantıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makul, Mantıki
- Utkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muzaffer
- Yalavaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peygamber
- Bahtsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talihsiz, Bedbaht
- Kadercilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazgıcılık
- Har kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızgın, Sıcak, Yakıcı
- Kurup Takma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Montaj
- Mütecessis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırıcı, Meraklanan, Meraklı
- Uyuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gicişme, Kaşınma, Kotur
- Repo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faiz
- Cascavlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok Saçsız, Örtüsüz, Hiç Tüyü Olmayan, Pek Soyulmuş; Çırılçıplak, Örtüsüz
- Masun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korunmuş, Saklanmış
- Muvasalat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulaşmak, Varmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü