Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ciklet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakız
- Sese Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oylamak
- Beş Altı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biraz, Birkaç
- Utangan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utangaç, Sıkılgan, Mahcup
- Alçaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zül, Denaet, Pespayelik, Alçakça Davranış, Habaset, Şenaat
- Çakılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabit
- İğfal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ele Salma, Yoldan Çıkartma, Aldatma, Ayartma, Kandırma, Baştan Çıkarma
- Meraklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygılanmak, Umursamak, Tasalanmak, Üzülmek
- Metotsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöntemsiz
- İvedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk, Acele, Tacilî, Acil, Müstacel
- Şişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarmak, Utanmak
- Pürtük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkıntı, Kabarcık
- Yüzlemece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vicahi
- Yetiştirici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstahsil, Üretici
- Elmacık Sümüğü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elmacık Kemiği
- Sakim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Eksik, Yanlış
- Denizaltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sualtı Kayık, Tahtelbahir
- Ilıklaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ilıştırmak, Ilıtmak
- Aynı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Benzer, Özdeş, Tıpkı, Özdeşi, Eşiti, Bir, Nüsha
- Sismograf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depremölçer
- Gariban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçare, Garip, Kimsesiz, Zavallı
- Şenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Festival, Bayram, Cümbüş, Neşe, Sevinç, Şölen, Şetaret, Donanma, Nüfus
- Fent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hile, Düzen
- Bürük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duvak
- Vuslat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavuşma, Görüşme, Ulaşma, Erişme
- Susak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Salak, Susamış
- Yordamlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Yakışıklı
- Salık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber, Tavsiye, Bilgi, Uçar
- Vazife kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödev, Görev, İşlev, Vecibe, Yevmiye
- Yolcu Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göndermek
- Veronika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tavşan Otu
- Sükûnet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk, Dinginlik, Hareketsizlik, Sessizlik, Huzur, Rahat, Sükûn, Dinme, Yatışma, Devinimsizlik
- Sayrımsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalık Hastası Olmak, Temaruz Etmek
- Tabanvay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayan
- Kılavuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürşit, Öncü, Rehber
- Akıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek
- Out kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışarı
- Misal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örnek, Emsal, Numune, Benzer, Eş
- Depremyazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sismograf
- Eriyebilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münhal
- Perde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hicap, Paravan, Zar
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü