Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kasten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasıtla, İsteyerek, Kasti, Mahsus, Taammüden
- Ön Ad kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıfat
- Diksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyiş, Söyleme Biçimi
- Korumacılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Himayecilik
- Geri Dönmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıtmak
- Haysiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değer, İtibar, Onur, Saygınlık, Şeref, İtibar, Yalım, Iz Saygısı, Aygınlık
- Hepatit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarılık
- Azami kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maksimum, En Çok, Olanca, En Yüksek, En Büyük
- Kısılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takabbuz
- Birçok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Pek Çok, Çoklu, Hayli, Kaç, Müteaddit, Nice, Oldukça Çok, Türlü Türlü, Bir Hayli
- Kötümser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedbin, Bozuk, Karamsar, Pesimist
- Popüler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beğenilen, Güncel
- Epilog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sondeyiş
- Endeksli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı
- Örgensel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzvi
- Sapınç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sapıklık, Dalalet
- Sohbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma, Söyleşi, Yarenlik
- Takdir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alkışlamak
- Likit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakit, Sıvı, Akışkan
- Cumartesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şembe
- Petrol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeryağı, Gaz Yağı
- Bayağılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adilik, Alçaklık
- Menfi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Olumsuz, Negatif, Sürgün
- Sebebiyet Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neden Olmak
- Salahiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetki
- Eğlence kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlem, Cümbüş, Düğün, Meze, Sefa, Sefahat, Zevk
- Celp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Getirtme, Çağrılık, Kendi Üzerine Çekme
- Belletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğretmek, Ezberletmek
- Resimlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Albüm
- Murakabe Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetlemek
- Seyrüsefer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidişgeliş, Katnav, Trafik
- Tağşiş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırmak
- İntihar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölünç
- Bilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, İlim, Marifet
- Münakale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulaşım
- Müşahede kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlem
- Kınamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıplamak, Takbih Etmek
- Sümüklü Böcek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlbiz
- Cezrî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökten
- Cebir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuvvet, Zor, Baskı, Zorlama, Zorlayış; Matematik, Denklem Bilimi
- Kasıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erek, Amaç, İstek, Komplo, Maksat, Kötü Niyet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü