Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Cilvelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıkırdamak
- Apansızın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aniden, Ansızın, Birdenbire, Apansız
- Mektup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Name, Yazı, Betik
- Tatbik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ameliye, Pratik, Yerine Getirme, Kullanma, Karşılaştırma, Uygulama
- Nefis İzzeti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzzetinefis
- Üstenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taahhüt
- Dünen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dün
- Şahit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanık
- Yergi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hiciv, Taşlama, Hicviye
- Şekilcilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçimcilik
- Serhat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınır Boyu, Hudut, Sınır
- Mesafelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralık
- Amaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garaz, Kasıt, Meram, Murat, Tasavvur, Uğur
- İstihkak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hak, Hak Etme
- Nice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaç, Çok, Birçok, Nasıl
- Üfteri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğriltiotu
- Grado kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derece
- Gıpta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmrenme
- Keçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çadır
- Katıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğal, Saf, Tabii, Tam, Yavan
- Sop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Klan, Soy
- Nüksetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depreşmek, Üstelemek, Geri Dönmek
- Neşeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevinçli, Şad, Şen
- Geçinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmak, Dolanmak, Ölmek, Taslamak, Uzlaşmak, Yaşamak, Bağdaşmak, Uyuşmak
- Yasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanun
- Yetinme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdare, İktifa, Kanaat
- Çimmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkanmak
- Bağımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gayrimüstakil, Tabi
- Haber Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salık Vermek
- Tebarüz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek
- Tehcir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürme, Göçürme
- Kefenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorba
- Muvazene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denge, Denkleşme, Denk Gelme
- Varyete kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varyasyon, Gösteri
- Bakraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kova
- İyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoş, Sağlıklı, Aşırı, Uğurlu, Hayırlı, Âlâ, Bol, Çok, Düzgün, Esen, Güzel, Hayır, Uygun, Yakşı, Yerinde
- Göyük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanık
- Semt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölge, Yöre, Cihet, Taraf, Veçhe, Yaka, Yan, Yön
- Adepte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğrusu Adapte şeklindedir. Adapte olarak arama yapınız.
- Şetaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşe, Sevinç, Şenlik
- Leh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onun İçin, Onun Tarafın; Ondan Yana
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü