Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Cins kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Çeşit, Garip, Kabil, Kök, Nev, Soy, Tuhaf, Tür, Zümre
- Lekelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirletmek, Suçlamak, Kötülemek
- İçici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayyaş
- Ulak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haberci
- Kerte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basamak, Derece, Radde, Çentik, İz, Kerti
- Ödev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vazife, Borç, Zorunluluk, Vecibe, Mükellefiyet
- Fırfıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırıldak, Topaç
- Peder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ata, Baba, Papaz
- Kabadayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılmaz, Korkusuz, Babayiğit, Külhanbeyi, Dayı, Efe, Koçu, Yürekli
- Cesamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüklük, İrilik
- Satir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yergi
- Heyecanlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alevlenmek, Coşmak, Kaynamak
- Kandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak, Ayarlamak, İkna Etmek
- Sağ Salim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağ Selamet
- Vaaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğüt
- Bahşetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak, Sunmak
- Araştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sormak, Soruşturmak, İncelemek, Tefahhus Etmek, Tetebbu Etmek, Çalışmak, Aramak, Deşelemek, Eşmek, Gözlemek, Karıştırmak, Kaşımak, Sormak
- Sasımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kokuşmak
- Curcuna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Patırtı, Şamata, Karışık Durum
- Tullanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlamak
- Psikopat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruh Hastası
- Olgu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vaka, Vakıa
- İntisap Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlanmak, Girmek
- Budur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşte
- Foya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusur, Açık, Fırıldak, Hile, Kelek
- Kovlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gammazlamak, Kötülemek
- Yadırganan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acayip
- Serap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalgın, Hayal, Ilgım, Pusarık
- Günçiçeği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayçiçeği, Güne-Bakan, Gündöndü
- Antrepo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depo
- Taş Yürekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız
- Yedmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Yedeğinde Götürmek
- Triyo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üçlü
- Nezaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetme, Gözaltı, Bakanlık, Kontrol, Murakabe, Bakma, Görü, Manzara
- Kıvanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İftihar
- Etkin Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak
- Vezin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçü, Tartı
- Elmacık Kemiği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elmacık Sümüğü
- Azamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüklük, Ululuk, Çalım, Kurumlanma, Onur, Gurur, Gösteriş, Görkem, Heybet, Kurum, Tekebbür
- Etsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuru, Sıska, Zayıf
- Sağlıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıhhatli, Dimdik, Doğru, Esen, Gerçek, Güvenilir, İyi, Sağlam
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü