Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Degaje kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Geniş, Serbest
- Sempatik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cana Yakın, Sevimli, Sıcak
- Yavaşça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usulca
- Gönderilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gitmek
- Şahıs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birey, Kişi, Zat, Zevat, Kimse
- Dangadak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın, Birdenbire, Damdan Düşer Gibi
- Verimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Çorak, Kısır, Sıfır, Yetersiz
- Razı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rıza Göstermek, Onamak, Uygun Bulmak, Yatmak
- Huşsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Unutkan
- Gül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiçek, Kızılgül
- Temkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınım, Ağırbaşlılık, Sakınma
- Bağlı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlemek
- Müddet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süre, Zaman
- Çevrilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek
- Üzgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cefa, Eziyet, Sıkıntı, Eza
- Sadakatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sadık
- Beklenmedik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fevkalade, Hayret
- Yatay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufki
- Kılga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makine
- Fındıkkıran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşveli, Şuh, Baştan Çıkarıcı Kadın
- Fıslamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fısıldamak
- Nadir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ender, Seyrek, Az, Az Bulunur, Azrak
- Yemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aş, Yemek Yeme, Yiyecek, Taam, Ekmek, Batmak, Çizmek, Dalamak, Delmek, Harcamak, Isırmak, Kemirmek, Lokma, Mahvetmek, Oymak, Tüketmek, Aşındırmak, Bitirmek
- Farfara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aceleci, Boşboğaz, Çerenci, Gürültücü, Yaygaracı, Övüngen
- Müdafi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savunucu
- Rey Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştirmek, Oy Vermek, Ses Vermek
- Menetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadağan Etmek, Yasaklamak
- Filhakika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğrusu, Gerçekten, Hakikaten
- Götürüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabır, Tahammül
- Ayrıcalıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmtiyazlı
- Fek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırma, Bozma
- Sırf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalnız, Salt, Tamamıyla, Büsbütün, Ancak, Baştan Aşağıya Kadar
- Kesenekçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mültezim
- Canlandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diriltmek, Gayretlendirmek
- Tezyinat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süs
- Şiryan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atardamar
- Ödev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vazife, Borç, Zorunluluk, Vecibe, Mükellefiyet
- Tuğyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşma, Taşkınlık
- Sulta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetke, Otorite
- Yayçizer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pergel
- Geçici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı, Eğreti, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Sari, Yaya, Yolcu
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü