Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mdafi ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Dayanaklık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak
- Çürümek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökmek
- Stand-By kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yedek, Destek, Bekleme
- Lüzum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç, Gerek, Hacet, İcap, Gereklik
- Geçmelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müruriye
- Tahammül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, Kaldırmak, Katlanmak, Sabır, Dözüm, Götürüm
- Yağış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağmur
- Rest Çekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meydan Okumak, Son Sözü Söylemek
- Başörtü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş Örtüsü
- İstikrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denge, Karar Tutma, Sabitlik, Kararlılık
- Çömelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökmek
- Söze Bakan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uslu, Uysal
- Teraküm Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek, Yığılmak
- Düzem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzey
- Mülakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Musahabe, Söyleşi, Buluşma, Kavuşma, Konuşma
- Fotometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıkölçer
- Düyun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Borçlar
- Yenilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybetmek, Mağlup Olmak
- Kuşatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek, İhata Etmek, Kaplamak, Kucaklamak, Muhasara Etmek, Sarmak
- Devrisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ertesi
- Tutuklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hapsetmek, Tutmak
- Vefasızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hıyanet
- Sızlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vızıldamak, Yakınmak
- Bunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçümsemek
- Teşekkül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek, Oluşmak
- İzafi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıntılı, Göreceli, Nispi
- Amir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyuran, Buyurucu, Üst, Baş
- Kararmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyahlaşmak, Kederlenmek, Canı Sıkılmak
- Suratsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Çirkin, Huysuz, Somurtkan
- Pisi Pisine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşuna
- Hırsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalma
- İğfal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ele Salma, Yoldan Çıkartma, Aldatma, Ayartma, Kandırma, Baştan Çıkarma
- Karakış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zemheri
- Tesadüf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rastlama, Rast Gelme, Rastlantı, Rast Geliş
- Gecikme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rötar, Tehir
- Ekti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arsız, Cimri, Yüzsüz
- Nefiy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürgün
- Zırva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçma, Boş Söylemek, Boşboğazlık, Cefengiyat, Boş, Anlamsız, Saçma Sapan
- Adi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Aşağılık, Kalitesiz, Niteliksiz, Sıradan, Değersiz, Kötü, Olağan, Alçak, Aşağı, Süfli, Ucuz, Yoz
- Defin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömme
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü